22 Ağustos 2009 Cumartesi

RAMAZAN'DA EYÜP

Eyüp semti, Ramazan ayında, İstanbul'un en çok ziyaret edilen yerlerden biridir.O kadar çok ziyaret edilir ki; yoğunluktan, yollar işlemez hale gelir(di).
Bu kez yemek yenecek yerler ve standlar Feshane tarafına alınmış.İftar çadırı Eyüp Sultan Camii'nin arka tarafında İmarethane'nin olduğu; padişahların törenle kılıç kuşandığı yolda hizmet veriyor.Yaz olduğu için cabrio seçeneği kullanılmış! Yol boyunca masalar ve sandalyeler yolu kapatmadan düzgün bir şekilde yerleştirilmiş. Eyüp Sultan Camii ve meydanı daha rahat gezilir veya ziyaret edilir hale getirilmiş.
Yine Eyüp Belediyesi, bu sene yeni bir uygulamayla
her mahalleye belli günlerde İftar veriyor.Ayrıca belli saatlerde metrobüse ücretsiz minibüs seferleri var.

20 Ağustos 2009 Perşembe

OKU YORUM 21.08.2009

___Ramazan geldi, hoş geldi..
Birde garibana, işsize, asgari ücretliye sormak lazım!
Yakında Bayram var.
___Özellikle yazılı ve görsel basında,
Ramazan; eğlence ve yemek yemek olarak vurgulanıyor!
Acaba sadece öyle mi?
___Depremzedeler basına göre protesto yapıyormuş;
kendileri için yapılan konutlardan çıkarılıp yerlerine bürokratların yerleşmesi sebebiyle.Depremzedelerin yerinde olsak ne yapardık?
___Okula kayıt için gidiyorsun, hemen boğazın düğümleniyor;
5 milyar getirdin mi?
Şimdiki parayla 5000 TL.Özel değil devlet okulundan bahsediyorum.
İnşallah düşüreceğiz, enflasyon gibi..

19 Ağustos 2009 Çarşamba

BEKÇİ

Bekçi
Devlet bir gün geniş ve boş bir araziye geceleri göz kulak olacak, 500 TL maaşla, bir bekçi işe almaya karar verir. Bir süre sonra düşünülür ; ‘’Peki talimatlar olmadan bekçi işini nasıl yapacak’’ Bir planlama birimi kurulur ve planlamayı yapmak üzere, 750’şer TL maaşla, iki kişi işe alınır. Bir süre sonra ‘’İşleri yapıp yapmadıklarını nasıl kontrol edeceğiz’’ diye düşünülerek, 1.000’er TL maaşla, iki denetmen işe alınır, biri denetim yapar diğeri raporları yazar . Bir süre sonra ‘’ Bunların maaşları hesaplanıp nasıl ödenecek ‘’ diye tartışılır ve 1.500’er TL maaşla, bir muhasebeci şefi, bir katip, bir de istatikçi işe alınır. Bir süre sonra ; ‘’Peki bunlardan kim sorumlu olacak.’’ Diye düşünülür ve 5.000 TL maaşlı bir müdür ve 3.000’er TL maaşla iki de müdür yardımcısı işe alınır.
Bir süre sonra, ülkede ekonomik kriz çıkar ve bütçedeki masrafları kısmak için bekçi işten çıkartılır...
Anonim bir hikaye.E- gruplardan okumuştum.Bu olaya benzeyen çok şeyler duyduk.Bir de ateş olmayan yerden duman çıkmazmış derler..
Bu tip trajikomik olayların hiç olmadığı yada hiç olmayacağı
bir ülke görmek istiyoruz..
Yetimin hakkı lafta değil her an hatırlanmalı.Bir de Hz. Ömer'in adaleti.

18 Ağustos 2009 Salı

FESHANE

Feshane; son yıllarda, tarihi yapısı, geniş mekanı, ulaşım açısından merkezi bir yerde olması sebebiyle fuar, sergi ve Ramazan etkinlikleri için biçilmiş bir kaftandır.Karayolu yanında deniz yoluylada ulaşım açısından sorunsuzdur.
Osmanlı İmparatorluğu'nun son zamanlarında faaliyet gösteren Feshane, 1839 yılında ordunun üniforma ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulmuştur.1939 yılından itibaren Sümerbank adıyla faaliyet devam etmiştir.
Fotoğrafta, Feshane girişinin üstündeki Tuğra ve Osmanlıca yazılar yeralmaktadır.

17 Ağustos 2009 Pazartesi

OYUNCAKLAR VE ARABALAR


Otomobil, ulaşım, taşımacılık, arabalar hepsi hayatın vazgeçilmez parçaları.Onlarsız hayat olmaz.Ciddi konulardır.
Çocuklar oynarken bir yerden başka bir yere gitmeyi seviyorlar.Hele kendi çabalarıyla gidiyorsa tadı başka olur.Bazen gidemeyen bir şey olsa bile oyun olunca yanından ayrılınmaz.
Bu oyuncaklarla oynayanlar ya bu mesleklerle uğraşıyor yada hobisi oluyor.Yada arabası..
Arabasız bir hayat zor, oyuncaksız bir hayatta zor!

İDARECİLERİMİZİN EŞLERİ RESMİ GÖREVLİMİDİR

İdarecilerimizin eşleri resmi olarak görevli midir?
İdareciden kastımız; ülkemizin en büyük kadrosundan en altına doğru resmi görevlileri (buna askeri idarecilerimiz de dahil).
Zaman zaman basında çıkıyor; xxxx eşi restore ettirdi, yardım yaptı, ziyaret etti.. İdarecilerimizin hepsi, sevelim veya sevmeyelim, belli dönem sonra görevlerini bir sonraki seçilen veya atanan kişiye devrediyor.
Eşlerin belli çalışmalara katılmaları doğal.
Fakat , devlete ait olan şeylerin ihtiyacı olanlara verilmesi eşin yardımı mıdır (yapanlar için), devletin yapması gereken midir?
Ve yapılan yardımlar kamuoyuna açıklanmalı mıdır açıklanmamalı mıdır..
İdarecilerimizin eşleri bu konuda ne kadar sorumludur?
İlgili haberler;

15 Ağustos 2009 Cumartesi

NEFES

Yakın tarihimizden gerçekleri konu alan bir film..
Bir aksilik olmazsa Ekim 2009'da sinemalarda gösterime girecek.
'' NEFES; Güneydoğu’da Irak sınırına yakın bir ilçedeki komando tugayında bulunan ve Karabal Tepesi’ndeki röle istasyonunu korumakla görevlendirilen bir yüzbaşı komutasındaki 40 askerin hikayesidir.
Buz gibi sulardan geçtiler, tepelere tırmanıp, yamaçlardan indiler…
Güneşte kavruldular, iki gün iki gece..
Ellerinde tüfekleri… Sırtlarında evleri… yüreklerinde sevdikleriyle…
Sınır nedir, neresidir bilmezdi çoğu… Emir almadıkları, emir de vermedikleri bir hayattan, her şeyi emirle yaptıkları bir hayata geçtiklerinde sınırları da gördüler..
Mevzilerde beklediler.. Korudukları telsizden analarıyla, babalarıyla, sevgilileriyle görüşebilmek için telefon sırası beklediler…
Kendilerini neyin beklediğini bilmeden günlerce, aylarca beklediler Karabal Tepe’de…
''
Film ile ilgili bilgi için;

Son 7 günde en çok okunanlar

EMEĞE SAYGI, KOPYAYA HAYIR

Protected by Copyscape DMCA Copyright Protection
Link verilmeden, ad belirtilmeden hiçbir materyal kullanılamaz.
_____________________©___________________
Site içeriğinin izinsiz kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Aksi halde yasal yollara başvurulur.
Copyright © 2009 Her hakkı saklıdır