HERGÜN BAYRAM OLSA

RAMAZAN ve ZAFER BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN.

Sağlık, mutluluk ve Huzur dolu günler çocukların, bizlerin  ve ülkemizin olsun..

Açlık, yolsuzluk, huzursuzluk, adaletsizlik, savaş ve kavgaların olmadığı bir dünyada beraber yaşayalım....

(O günleri iple çekiyorum)

Alo! Facebook'tan Arıyorum…

Dünyada ve Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren Rocco ve Turkcell, Facebook’ta cep telefonu üzerinden iletişimi başlattı. Rocco Sıkısakız için Turkcell altyapısı ile hazırlanan “Facebook’tan cep telefonu ile arama yapma servisi”ne sadece telefon numaranızı vererek dahil olabiliyorsunuz. Linke tıklayıp http://www.facebook.com/roccoloji kaydınızı tamamladıktan sonra uygulamaya kayıt olan herkesle Rocco’nun hediye ettiği 30 dakikayı kullanarak konuşabiliyorsunuz. Nasıl mı? İşte videosu...

Üyelerin telefon numaraları görünmediği için hem eğlenceli hem de çok güvenli olan Rocconnect Tıkla Konuş ile bedava konuşmak için Turkcell abonesi olmanız ve bir Facebook hesabınızın olması yeterli.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

SÖZÜN BiTTiĞİ YER

17 Ağustos 1999 tarihini yine andık. 

Kasım ayını da hatırlayacağız. 

Sonra yine aynı telden yaşamaya devam. 

Bir şey olursa konuşacağız, 

ağlayacağız,

 yapacağız, edeceğiz diyeceğiz.

Bir kaç günah keçisi bulup cezalarını çektireceğiz..

Daha geçen günlerde bir kat daha fazla çıkabilme izni verilmiş..

1980'lerden beri terör belasından çekiyoruz,

depremdeki gibi konuşuyoruz, kararlıyız, sözün bittiği yerdeyiz..

Ve o yıllardan bu yana ne değişti. 

Şehit olan gitti, acıyı çeken ağladı, bazıları konuştu, konuşmaya devam ediyor..

Sözün bittiği yerdeyiz diyorlar ya söz daha bitmedi. 

Bitseydi dertler sorunlarda biterdi.

Bizde bu kafa olduktan sonra söz hiç bitmez. 

Çünkü konuşmak çok kolay..

YENİ BiR DiZi FiLM

Yeni bir dizi; Bizim Yenge.

İlk bölümünü izledim, gayet doğal, içten geldi. 

Yer yer komik, yer yer de düşündücü, günlük yaşadığımız sahnelerden var.

Oyuncular şu şekilde yer alıyor.

Şebnem BOZOKLU – Filiz

İlker AKSUM – Bahri

Ayşe Nil ŞAMLIOĞLU – Mehpare

Yetkin DİKİNCİLER – Adem

Alpay ŞAYHAN – İsmail

Emre YETİM – Cüneyt

Ozan ÖZCAN – Dursun

Görkem ŞARKAN – Ersun

Caner ÖZYURTLU – Fatih

Gökhan ÇETİN – Gazanfer

Berke İNCİ – Harun

Tülin ÖZEN – Zeyno

Beliz İNAL – Mukadder

Hülya DUYAR – Safiye

Seyda ERGİNCİ – Meryem

www.bizimyenge.org
www.kanald.com.tr

AKBiL KULLANMAYA DEVAM, AMA NASIL?

İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Akbil konusunda açıklama yaptı. 

Açıklamada Akbil'in kalkacağı yönünde hiç bir karar  olmadığı vatandaşların akbillerini istedikleri tarihe kadar kullanabilecekleri  belirtiliyor.Arızalı akbillerin elektronik kart ile değiştirilmesi gerektiği ve  akbillerin  istek üzerine ücretsiz değiştirilebeileceği ifade ediliyor.Ancak daha 2 saat önce doldurduğum akbilin satış fişinde

''Dikkat, bu akbilinizin kullanım süresi 01.09.2011 tarihi itibariyle bitecektir. İETT satış noktalarından İstanbulkart ile değiştirebilirsiniz'' yazıyor.

N'olcak şimdi?

İBB'nin Açıklaması;

Akbil kullanımı devam ediyor.

Son günlerde AKBİL’in Ağustos ayı sonunda kullanımdan kaldırılacağı yönünde haberler ve söylemler gerçeği yansıtmamaktadır.

İETT’nin AKBİL’leri kullanımdan kaldırmak gibi bir çalışması bulunmamaktadır. Mevcut durumda AKBİL, Elektronikkart ile paralel şekilde kullanılmaktadır.

Ancak İETT, farklı avantajlar taşıyan ve ileride ‘şehir kart’ konseptine dönüşmesi planlanan Elektronikkart’ı tanıtmak amacıyla bir kampanya başlattı. Kampanya uyarınca; AKBİL’ini getirenler herhangi bir ek ücret ödemeden Elektronikkart alabiliyor. Halen Elektronikkart ile eş zamanlı kullanılan AKBİL’lere İstanbul’un çeşitli noktalarında bulunan İETT ve özel elektronik bilet satış bayilerinden dolum yapılabiliyor.

Vatandaşların ekonomik ömrünü tamamlamış veya arızalanmış AKBİL’lerini Elektronikkart ile değiştirmeleri gerekmektedir. Normal çalışır durumdaki AKBİL’lerini ise kullanmaya devam edebilirler.

KAMUOYUNA SAYGI İLE DUYURULUR

www.ibb.gov.tr

Tarih : 16.08.2011

VE FEDERASYON KARAR VERDi

Şike konusu gündemi işgal etmeye devam ederken mahkeme sürecide hızla akıp gidiyor. Diğer mahkemeler gibi 

ne zaman  ve nasıl bir sonuç çıkacağı ise meçhul!!!

Federasyon maçları erteleyip toplandı ve kararsızlık kararını verdi.

Yani mahkeme kararları beklenerek mahkeme kararlarına  uyulacak.

Bu kararı daha en başta alsaydınız daha iyi olmaz mıydı.

Sonuç olarak daha çok güvensizlik ortamı oluşturuldu.

Madem, demokrasi, şeffaflık deniyor ve bunu dilimizden hiç düşürmüyoruz,

 modern ve uluslararası kurum ve camialarda bunu destekliyor.

 O zaman bütün mahkemeler ve kararlar hallka açık olmalı 

ve halk takip edebilmeli. 

Halk seçti ama halk olayların içini bilemiyor 

 gibi ters bir düşüncede ortadan kalkmış olmaz mı?

(futbol girdik nerden çıktık!)

GALATASARAY BERNABEU'DA REAL'E KARŞI

Hazırlıklarını sürdüren Galatasaray, 

Santiago Bernabeu Kupası’nda dünyaca ünlü İspanyol kulubü Real Madrid ile karşı karşıya gelecek.

Bu yıl 33′üncüsü gerçekleşecek Santiago Bernabeu Kupası’nda 24 Ağustos Çarşamba günü Real Madrid ile mücadele edecek.

Önceki organizasyonlarda 21 kez kupayı kazanan  Real Madrid, son olarak geçen yıl Uruguay’ın Penarol takımını 2-0 mağlup etmeyi başarmıştı. 

Galatasaray, Santiago Bernabeu Kupası’nda yer alan ilk Türk takımı olacak.

Galatasaray, 2000-2001 sezonu başında yapılan UEFA Süper Kupa maçında Real Madrid’i 2-1 yenerken

aynı sezon içinde Real Madrid ile UEFA Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde de karşılaştı.

 İstanbul’daki maçı 2-0 'dan  3-2 kazanan Galatasaray, 

Santiago Bernabeu’de 3-0 kaybederek çeyrek finale veda etmişti.

5 -10 ÇEŞİTLİ İFTAR YEMEKLERi

Ramazan'da bazen / çoğu zaman ölçüyü kaçırıyoruz.

İhtiyacı olmayanlar olarak birbirimiz  ağırlamayı bırakıp ihtiyacı olanlara veya Afrika'da su bile bulamayan insanlara yardım etsek ne olur?

Hangi yemeği yapsak derken salatası, çorbası beraber en az  5 çeşit yemeğe denk geliyor.

Bu konuda yazılmış bir yazı var, tavsiye ederim bir okuyun;

5-10 Çeşitli İftar Davetleri Ne İşe Yarar?

Bu Ramazan'da şu an a kadar kendi adıma bir sıkıntı duymadım, o kadar sıcak ve uzun zaman olmasına rağmen. Özelllikle bu mübarek zamanda yemek konusunda da  ölçülü olmak gerekir..

HORMONLU, GDO'LU , DOĞAL ve EL EMEĞi

Bir tarafta yılların lezzeti, sağlığı, doğallığı olan Tarhana,

 diğer tarafta katkılı  ve kimyasalı bol  hazır çorba,

 bir tarafta meşrubat, kola, diğer tarafta el yapımı limonata,

ev  yapımı sütlaç ve kek, diğer taraf gofret, mısır patlakları,

Mis gibi el emeği börek ve hamburger,

mis gibi tahin - pekmez ve bol bol yağ içeren  kremalılar,

ambalajlı tatlı olacağına mis gibi el hüneri kabak tatlısı,

pazarda hormonlusunun yerine  börülce, madımak, pazı, enginar,

ve bir tarafta bol katkılı, GDO'lu  kimyasallı, hormonlu, 

diğer tarafta daha doğal ve gerçekçi.

Hadi gel özümüze geri dönelim Fadime'nin düğününda halay çekelim 

yada hormona, GDO'ya ve diskoya devam..

Esra Ceyda Kardeşler Yardım Fonu Oluşturdu

Reklamlardan ve sosyal medyadan renkli kişilikleri ile tanıdığımız Esra ve Ceyda kardeşler (nam-ı diğer Cicişler), bu sefer partilerin değişmeyen cipsi Ruffles’ın yeni çıkardığı Burger King tadındaki ürünü için kamera karşısına geçti. Çılgın bir parti ve koşturmaca içinde başlayan hikaye bizi bazı seçim ve yollara sürüklüyor. Senaryo gereği yanımızda para olmadığından otostop çekmeye başlıyoruz ve kendimizi birden Esra ile Ceyda’nın otomobilinde yardım isteyen bir otostopçu olarak buluyoruz… İşte Esra ve Ceyda’nın gençlere yardım ettiği enteresan hikayenin en ilginç bölümü aşağıda, seçimleri yaparak hikayenin devamını izleyebilirsiniz…

İşin en eğlenceli kısmı, Esra ve Ceyda kardeşler ile konuşabiliyor olmamız… Cep telefonumuzu verdiğimiz anda Esra ve Ceyda kardeşler bizi arıyorlar ve şanslıysak yardım etmek için cebimize 60 dakika ve 100 mb internet paketi yolluyorlar.

Ayrıca numarayı geri aradığımızda Esra ile Ceyda’nın komik ve bir o kadar enteresan muhabbetlerini dinliyoruz. Üstelik her aramada başka bir muhabbet çıkması da ayrı bir güzellik olmuş…

Benden de size bir kolaylık: Oyuna en kestirmeden bu linkten ulaşabilirsiniz http://www.facebook.com/rufflesturkiye

Bir bumads advertorial içeriğidir.

GEZMEK, GEZi YAZILARI

Gezmek kadar gezi yazılarını okumakta eğlenceli, bilgilendirici olmaktadır.

Gezmek için maliyet kadar zaman ve gidilecek yerin uygun olması da önemlidir.

İzin alamadıysanız, gideceğiniz yerde rezervasyon veya kalma sorunu sözkonusuysa yada gürültü patırtı varsa! yine istediğiniz yerleri gezme şansınız olmayacaktır. 

Artık gezi - seyahat ile ilgili televizyon, internet siteleri , bloglar, , kitaplar ve gazete yazıları ve ekleri var.

Arasıra bu yayınları incelemek huzur  veriyor.

Benim için, Seyahat Hürriyet eki aynı gün Otoyaşam sayfası'yla Pazartesi gününün bir klasiği  halini almış durumda.

Emperyalizmin durdurulduğu nadir yerlerden,

geçiş yollarıyla, her  çağdan tarihi özellikleriyle Çanakkale,

tarihi , farklı yapısı ve soğuğuyla Erzurum,

ve daha bir  çok şehir ve ülkeyi her türlü özelliğiyle tanıma ve hayali de olsa gezme şansınız oluyor.

Hatta rafting gibi aktiviteler hakkında bilgi alıp rafting yapmaya karar verebilirsiniz.

Çok okuyan mı çok gezen mi bilir? sorusunun cevabı bence  her ikisidir. 

Ama, gezen yaşayarak öğreniyor hemde keyif alıyor...

DÜNYANIN EN BÜYÜK YELKENLİSİ

Dünyanın en büyük yelkenli gemisi İtalya Donanması'na ait Amerigo Vespucci

 10 ile 13 Agustos tarihlerinde Sarayburnu'nda demirliyor.

İtalyan Deniz Harp Okulu öğrencileri bu gemiyle eğitim gezisine çıkmış durumda.

Yelkenli gemi, Cumartesi  10:00 - 12:00  ile 15:00 - 19:00 ve diğer günler 15:00 - 19:00 arası ziyarete açık. 278 personele sahip gemide, 8 kişinin kontrol ettiği 4 dümen, 5 seren, 3 direk, 300 metrekare yelken var.

 Gemi 1931'de hizmete girerken İstanbul'a 1935 yılında ilk kez gelmiş.Bu dokuzuncusu.

Fırsatınız varsa  ve hatta çocuğunuz kardeşiniz ilede  değerlendirebilirsiniz. 

Daha önceki tarihlerde bizde başka yelkenli  gemiler ve uçak gemisi gezme fırsatı bulmuştuk..

KOMŞUSU AÇKEN TOK YATAN!

Avrupa ve Amerika'da insanlar varlıktan ne yapacaklarını bilemezken 

Afrika'da insanlar yiyecek bir yudum su bulamıyorlar..

AB-D memleketleri çok duyarlı olduklarından yada her yere demokrasi ve iyilik götürdüklerinden açlık konusuyla ilgilenemiyorlar!

Bir Hadis-i Şerif'te Komşusu açken Tok Yatan Bizden Değildir diyor.

Çocuklara ve ailelerine yardımın tam zamanı. Bir  dakika, bir saat bile onlar için çok önemli..

Onları unutmayalım....

Afrika Açlık Çekiyor Türk Kızılayı Yardıma Koşuyor

Hayırsever Türk halkının yardım elini dünyanın dört köşesine ulaştıran Türk Kızılayı, şimdi de Afrika’ya insani yardım ulaştırabilmek için bir kampanya başlattı. Özellikle son yıllarda gerçekleştirdiği yurtdışı insani yardım çalışmalarıyla, sadece ülkemizin değil uluslararası kamuoyunun da takdirini kazanan Türk Kızılayı, kuraklık ve açlığın pençesinde can çekişen Afrika’ya da duyarsız kalmıyor. İhtiyaca göre Afrika kıtasındaki yardım çalışmalarını sürekli olarak devam ettiren Türk Kızılayı, son dönemde yaşanan kuraklık ve neticesindeki açlık tehdidinin açtığı yaraları sarabilmek için yardım kampanyası başlattı. “Afrika Açlık Çekiyor Türk Kızılayı Yardıma Koşuyor” ve “Haydi Türkiye Afrika İçin İyilik Kandillerini Yakalım” sloganlarıyla yürütülecek olan yardım kampanyası ile hayırsever halkımızdan, yardım ellerini Afrika’ya uzatmaları isteniyor. Türk Kızılayı Genel Başkanı Tekin Küçükali, “İnsanlığın ortak utancı olarak nitelenebilecek bu sefaletin bir an önce ortadan kaldırılması için insanlığı ortak vicdanının hepimize yüklediği sorumluluklar olduğuna inanıyoruz. Dünya'nın neresinde bir afet yaşanıyorsa oraya hiçbir ayrım gözetmeden Anadolu insanının tarifsiz merhamet duygusunu taşıyan Türk Kızılayı, başta Somali ve Kenya olmak üzere her türden sömürünün kurbanı olan Afrika'ya da elimizi uzatmak için halkımızın desteğini bekliyoruz” diyerek çağrı yaptı. 11 Milyon İnsan Kuraklık Nedeniyle Ölümün Kıyısında Afrika Boynuzu denilen coğrafi bölgede bulunan Somali, Cibuti, Etiyopya ve Kenya’da 11 milyon insan kuraklık nedeniyle ölümün kıyısında. 20 yıldır iç savaş yüzünden açlık ve yoksullukla yaşam mücadelesi veren Somali halkı, şimdi de kuraklığın getirdiği kıtlıkta ölümle pençeleşiyor. Birleşmiş Milletler 20 Temmuz 2011’de Somali’nin güney bölgesinde yer alan, Kuzey Bakool ve Aşağı Shabelle bölgelerinde kıtlık ilan etti. BM’ye göre gerekli müdahalenin yapılmaması halinde birkaç ay içinde ülkenin kuzeyindeki diğer bölgelerde de kıtlık ilan edilecek. Açlıktan Somali nüfusunun yarısı yani 3.7 milyon kişi etkilendi. Kuraklıktan Somali’nin en çok aşağı Shabelle, orta ve aşağı Juba, Bay, Bakool, Benadir, Gedo ve Hiraan bölgeleri etkileniyor. Bu bölgelerde yaklaşık 310 bin çocukta akut beslenme bozukluğu tespit edildi. Dengesiz beslenmeye bağlı beş yaş altı çocuk ölümlerinin oranı her geçen gün artıyor. Öte yandan Somali gibi komşuları Kenya, Etiyopya ve Cibuti’de de alarm zilleri çalıyor. Yerel Alışkanlıklara Özel Gıda Kolisi Türk Kızılayı her insani yardım operasyonunda olduğu gibi Afrika’ya yardım kampanyasında da bölge halkının ihtiyaçlarını önceden tespit etti. Bunların arasında gıda, hijyen ve sağlık malzemeleri öne çıkıyor. Afrika’ya gidecek gıda kolisi de bölge halkının tüketim alışkanlıkları dikkate alınarak hazırlanıyor. Gıda kolisinde nohut, mercimek, pirinç, makarna, yarma buğday, bitkisel yağ, bebek maması ve süt tozu bulunuyor. Türk Kızılayı Bağış Yöntemleri Yardım kampanyası hakkında detaylı bilgi almak ve bağışta bulunmak isteyen vatandaşlarımız, Türk Kızılayı’nın ücretsiz bilgi ve bağış hattı olan 168’i arayabilecekler. Yardımseverler, kampanya için özel olarak açılan banka hesap numaralarından ve Türk Kızılayı’nın resmi internet sitesi, www.kizilay.org.tr adresine girerek bağışta bulunabilecekler. Banka: Tüm Bankalardaki Türk Kızılayı Hesabı, İnternet: http://secure.kizilay.org.tr ,  Telefon: 168 Bağış ve İletişim Hattı, PTT: 2868 Numaralı Türk Kızılayı Posta Çeki, Kızılay: Tüm şubeler . SMS yoluyla: Tüm operatörlerden 2868’e boş mesaj atarak 5 TL’lik bağış yapılabilir. Türk Kızılayı Mutfak Seti+Gıda Kolisi bağışı için: 200 TL’lik bağış ile 5 kişilik bir ailenin bir aylık ihtiyaçları karşılayabilirsiniz. http://www.kizilay.org.tr/kurumsal/haber.php?t=-Haberler-Afrika.Aclik.Cekiyor.Turk.Kizilayi.Yardima.Kosuyor http://www.kizilay.org.tr

DÜNYA (ve BiZ ) NEREYE GiDiYORUZ

Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da ki  küresel! ısınma,

Afrika'da uzun yıllardan beri devam eden açlık  (ve kaos) 

ve AB ile AB-D eksenli yükselme eğilimini aralayan kriz belirtileri ...

Bu Pazartesi (8.8.2011 20:01)

altın 95.75,

dolar 1.755,

euro 2.49,

borsa 52.283,

cumhuriyet 633-645 TL bandında.

Suriye'ye AB-D ile beraber çok kötü kızdık. 

Yarın ki Dışişleri Bakanlığı görüşmesi merakla bekleniyor.

Bilinen Türkiye gündemi ise aynı şekilde devam ediyor. 

Şike olayında ise Galatasaray

 kayıp paranın makbuzunu Emniyet'e ve Savcılığa sundu.

Robert Song için harcanan transfer  ücreti olduğu gazetelerde belirtiliyor.

Kısaca gündem çok karışık ve tehlikeli.

Ben bunu bilir bunu söylerim;

 (bunuda Askerlik yaparken öğrendim)

Her An Her Şey Olabilir.

Hayatta hiç bir şeyin garantisi yok.

Biz ise yine ekmek davasına devam.

Malum, 

açlık sınırı, asgari ücret ve 

ay sonunu getirip getirememe (işte bütün mesele bu!)..

GÜNÜN BAŞLIKLARI

06.08.2011 tarihli Takvim Gazetesinden başlıklar.

Günün özeti veya panoraması da diyebiliriz.

Otomobille kamyona arkadan çarpmacasına varmısın yokmusun?

Otomobil hurdaya dönerken gençler mucize eseri kurtuldu.

Yunanistan'ın etkili gazetesi To Vima Bizimde Erdoğan'ımız olsa diye manşet attı.

Erdoğan, IMF'nin zorlu yıllarından hızla geçti.Halkını fakirlikten kurtardı..

Savaş Ay, Bodrum'da 60 bin dolara güneşlenme locası kiralanan beachlara 500 metre mesafedeki Ekmek Kavgasını yazdı.Üflesen yıkılacak gibi duran derme çatma barakalarda çocuklarıyla 150 kişi yaşıyor.Şanlıurfa'dan göç edip 12 ay sigortasız , güvencesiz  çöp ayrıştırıyorlar.

Merkez Bankası ,dün dövizde zorunlu karşılıkları azalttı.Dövizin ateşini düşürdü.

Euro , dolar, altın ne olacak?

Sözleşmeli askerlik başlıyor.

Nükleer suikastların adresi; Mossad.

Kaddafi'ye yine evlat acısı.

Tur imkansız değil.Avrupa kupalarında bir kolay ikide zor rakip çıktı.

1.5 milyon doları ne yaptın?

Şike iddialarına karşı; tüm paramı geri verir futbolu bırakırım..

BiR AYLIK OKSiJENiN FATURASI

Televizyon  programının birinde şu cümle ilgimi çekti;

Su kullanıyoruz faturasını her ay ödüyoruz,

Doğalgaz  kullanıyoruz faturasını her ay ödüyoruz,

Elektrik kullanıyoruz faturasını her ay ödüyoruz,

Telefon kullanıyoruz faturasını her ay ödüyoruz...

Zamanında ödemezsek veya ödeyemezsek hem ceza ödüyoruz 

hem kullandığımız  şey kesildiğinden mağdur oluyoruz!

Peki, hayatta kalmak için aldığımız nefes yani oksijenin faturasını ödüyor muyuz,

karşılığında ne yapıyoruz?

BiR CEP TELEFONUNUN HAYATIMA KATTIKLARI

2009 yılı Mart ayında Turkcell bayiinden 

LG KE 770 modeli; son derece şık, güzel, albenili ve ince yapılı bir cep telefonu aldım.Telefon çok kullanışlı ve güzel olmasına rağmen şarjı doldurduğumuz günün akşamında oyun oynamadığım halde, fotoğraf çekmeden, tuşları meşgul etmeden yani tuşları ve bataryayı yormadan! kullanmama rağmen şarj çabuk bitiyordu.

Aldığımız bayiye durumu bildirerek garanti süresi içinde telefon servise gitti.

Sonuç; cep telefonunuz normal çalışıyor, sorun yok!!!

Ancak, bu servis olayından önce ve sonra şarj süresi değişmedi. 

En fazla 22 - 23 saat.

Akşam telefon şarj görmeden edemiyor, aç gözlü bir cihaz!

O sıralarda internetten ulaşacak bir yol bulamadım.

Bir ara Şikayet var sitesini keşfettim!

Bir çok firma buradaki yaşanılanlara kayıtsız kalmadan durumu çözüyor yada değişim yapıyor. Siteyi incelerseniz bu konuyu bizzat görebilirsiniz.

Bende bu siteye yazdım, ancak ne arayan oldu ne de soran.

Herkese  veya  çoğuna geri dönülürken biz yalnız kaldık.

Şarjı az gitmesine rağmen iyi arkadaştık halen sürüyor arkadaşlığımız..

Bu arada tuş takımı da bozulunca telefonsuzluk canıma tak etti.

Son arayışlarımla (can havliyle sanırım!) Mecidiyeköy'de ki  LG satış ve sevis noktasını buldum.  2 katta temiz, serin, geniş ve bakımlı bir mekanda faaliyet gösteriyorlar.

Banka ve hastanelerdeki (Allah düşürmesin) gibi numaratörden numaramı alıp bir süre bekledim.23 numara gelince (benim sıra numaram olur kendileri) durumumuzu anlatıp tuş takımı ile batarya değişti. Sorun anakarttan kaynaklanmış olabilir tekrar ederse yapacak bir şey yok denince, korkmadım değil.

Yanlış ata oynuyoruz gibi. 

Yeni bir telefon almaktansa biraz takviye ve  masrafla çözmek amacımız suya mı düşüyor yoksa!

Sonuç olarak yeni batarya ve tuş takımıyla yola çıktık,

 selam verdik sağa sola! (ev halkına).

Olumlu ve olumsuz fikirler olmadı değil, yaptığım bu işe.

Anakart ve ondan kaynaklanan batarya, şarjın kısa gitmesi üçgeni

 tekrar ortaya çıkar mı?Zaman içinde göreceğiz.

55 TL'ye İnşallah sorunumuz çözülmüştür. 

Tuş takımı 25 TL, Batarya 30 TL.

DUYMAK iSTEMİYORUM, DUYMAK iSTİYORUM!!!

Ben bu  tip haberleri duymak , görmek,  okumak istemiyorum!

Açlık, özgürlük için başka ülkelerin işgal edilmesi, cari açık, kriz,  blogların / sitelerin 

bazı konular öne sürülerek sansür edilmesi

 (kurunun yanında yaşta yanmamalı,

 herşey yasaya uygun olmalı,

bir blogspot.com adresli site / blog yanlış yaptıysa bütün blogspot.com adresli bloglar kapatılmamalı)

 adaletinin bazı olaylarda ağır davranırken bazılarında hızlı hareket etmesi, 

şehit haberleri, asgari ücret ,  açlık ve fakirlik sınırının maaşların altında kalması haberlerini duymak istemiyoruz artık.

Onların yerine aşağıdaki haberleri duymak istiyoruz.

Vietnam’ın bakir   ormanlarında Hang Son Doong adlı mağaranın dünyanın en uzun mağarası olabileceği düşünülüyor.Dünyanın Merkezine Seyahat adlı romandaki gibi büyük mağaralar içinde orman ve ırmak yer alıyor.

243 metre yüksekliteki  mağara 100 metre genişilikte ve 150 den fazla mağaraya açılıyor.Bilim adamları bu gizemli mağarayı inceliyor.

Bilim adamları deriden beyin hücresi yaptı.

Araştırma Parkinson ve Alzheimer hastalığına umut olacak.

Trabzon’da olimpiyatlar başarıyla gerçekleştirildi.

Yarışmacılarımız madalalyalar kazandı...

HERŞEYi BiLiYORUZ YA!

Bilmediklerimiz,

 yada az bildiklerimizden bazıları (derleme)

Oksijenin % 70’ini denizler sağlar.

Bir naylon poşet ortalama 12 dakika kullanılırken 

doğada çözünebilmesi için 500 yıl geçmesi gerekiyor.

Denizlerdeki çöpler her yıl 1 milyoından fazla deniz kuşunu öldürüyor.

Sigaranın dumanında 4000’den fazla zehirli madde bulunuyor.

Bunların çoğu kanserojen, radyasyon, füze yakıtı, akü metali, böcek, 

fare öldürücü, wc temizleyici, eksoz gazı…)

1 saat boyunca kulaklık takarsanız kulaktaki bakteri sayısı % 700 artar.

Ayakta dengede durmak için 300 kas görev yapar.

İnsan vücudundaki en güçlü kas dildir.

Kirpiler suda batmaz.

Sadece dişi sivrisinekler ısırır.

Atlar 1 ay ayakta kalabilir.

Kuşlara şimşek çarpmaz.

Zeytinyağı ham olarak yenebilen tek yağdır.

Gülerken 17, asık suratlı olunduğunda 25 adet yüz kası herket eder.

Bitkiler fotosentez i 1 saat bıraksalar dünyadaki tüm canlılar ölür.

BAZI SEBZELER YEDiKÇE ZAYIFLATIYOR MUŞ

Yedikçe  zayıflatan sebzeler; var mı böyle bir şey.

Varmış, uzmanlar tavsiye ediyor..

Sağlıklı yaşamak ve Kilo vermek için bir çok sebze ve meyve var. 

Bunları kullanmak, tüketmek lazım. Sağlığa dikkat etmek aslında zor iş. 

Buna dikkat etmeyince bu değerli  besinleri düzenli  tüketmekte çok olası değil.

Her öğünde karnınız acıktıkça istediğiniz kadar yeme özgürlüğü tanıyan 

bu sebzelelerle kiloları çabuk verirken sağlığınızdan da olmayacaksınız..

O sebzeler; salatalık, biber, kuru soğan, pazı, marul...

SARIKAMIŞ ve BiLiNMEYENLER

Geçtiğimiz  günlerde İz Tv'de Sarıkamış Şehitleri ile ilgili bir program vardı.

Büyük bir bölümünü izledim. Herkesin izlemesi hatta okullarda yer 

verilmesi gereken bir programdı.

Gerçi son yıllarda şehitler ve şehitlik kavramı bazılarınca etkisiz gösterilmeye çalışılmaktadır.Ancak bu girişimler sonuç vermeyecektir.

Özellikle Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr.Bingür Sönmez'in çabalarıyla bir çok şehit mezarı  ortaya çıkarılmış ve onun sayesinde gündeme taşınmış ve orada olanlar hatırlanılmaktadır.

Prof. Dr. Bingür Sönmez ve iş adamı Ahmet Günay önderliiğnde Sarıkamış Dayanışma Grubu kurularak bu konuda araştırmalar ve Sarıkamış Şehitleri'nin unutulmaması için çalışmalar yapılıyor.

www.sarikamisdayanismagrubu.com adresinden de

bu konuda detaylı bilgi alabilir bilmediğimiz gerçekleri öğrenebilirsiniz..

Genel olarak askerlerimizin savaşmadan donarak şehit olduğu söylenir.

Ancak Sarıkamış Dayanışma Grubu'nun sitesinde; onlar bir gecede kurşun atmadan ölen zavallılar değil, süngü savaşıyla göğüs göğüse çarpışan

tepeler, kasabalar ele geçiren, 

Sarıkamış'ı iki kez geri alan kahramalardı şeklinde 

bilmediğimiz gerçekleri yazıyor...

Sarıkamış'taki Şehitliklerimiz'i buradan inceleyip

ne zaman yapıldığını

onarım gerekip gerekmediği hakkında bilgi!! sahibi olabilirsiniz..

(Kiliselere gösterilen ilgiden buradaki Şehitlikler de nasibini almalı!)

Rusların esirlerimize ve halka davranışları hakkında da fikir sahibi olabilirsiniz.

Milletlerin/bireylerin  tarihinlerine sahip çıkıp çıkmaması

moda deyimle küreselleşen dünyada 

ne kadar etkili ne kadarı siyasi , kültürel vede ekonomik olarak başarılı oluyor 

günümüzdeki dünya tablosu gösteriyor.

Bunun için; basın, tv ve internet dünyasına 5 dakika göz atmanız yeterli olabilir..

Bilgi için;

http://www.sarikamisdayanismagrubu.com/indextrk.asp

http://www.tsk.tr/8_TARIHTEN_KESITLER/8_8_Turk_Tarihinde_Onemli_Gunler/sarikamis_harekati/sarikamis_harekati.html

http://www.sarikamis.gov.tr/