25 Temmuz 2010 Pazar

ÇOK KONUŞMALI MI?

Konuşarak iletişim sağlarız.
Genellikle çok konuşanlar ya kadınlardır, ya avukatlardır ya politikacılardır yada spikerlerdir!!!
Genelde çok konuşmak kişiyi hataya düşürebiliyor, düşürüyor...
Eskilerden bir söz duymuştum, tartışmaya açık bir söz;
Çok mal haramsız, çok söz yalansız olmaz.
Yerinde konuşmak en güzel ve doğru olanı.
Çok konuşmakla ilgili bir yazı dikkatimi çekti.Buyrun;

''Konuşma Edebi
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“…Sesini alçalt! (Bağırıp çağırarak konuşma!) Unutma ki, seslerin en çirkini merkep sesidir.” (Lokmân, 19)
Rasûlullah (sav) buyuruyor:
“Kim bana iki çenesi arasındaki (dili) ile iffet ve nâmusunu koruma sözü verirse, ben de ona cennet sözü veririm.” (Buhârî, Rikâk, 23)
Kim ki Çok Söyler ise Çok Yanılır…
Konuşmak isteyen kimse önce ne diyeceğini iyice düşünmelidir. Söyleyeceği sözün kendisine veya başkasına fayda verip vermeyeceğine bakmalı, faydalı ise konuşmalı, değilse susmalıdır. Çünkü faydasız sözün, çoğu zaman hem kendisine, hem de başkalarına zarar vereceğini bilmelidir. Hâlbuki susmak sûretiyle zarardan korunmak da insan için bir faydadır. Hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur:
“Bedende hiçbir uzuv yoktur ki, Allâh’a, dilin lüzumsuz ve çirkin konuşmalarından şikâyet etmesin!” (Heysemî, X, 302)
Hattâ yerine göre konuşmanın ve susmanın aynı seviyede olması hâlinde, susmak sünnettir. Çünkü mübah bir söz bile, bâzen haram veya mekruh bir durumla neticelenebilir. (Osman Nûri Topbaş, Faziletler Medeniyeti-2, Erkam Yay.)''

23 Temmuz 2010 Cuma

HAKİKİ TÜRKİYE TURU

Son iki hafta nerdeyse yarım Türkiye turu yaptım.
Tatil ziyaret derken İstanbul, Ayvalık ve Samsun arasında gezindik.
Yollar da çalışmalar var; en sıcak zamanda daha iyi hizmet vermek için .Soğukta, karda kışta da olmuyor. Mecbur yaz olacak.Ancak çalışma olan bazı yerlerde geçişler sıkıntılı. Sivri taşlar ve kocaman çukurlar.Hiç olmazsa biraz kumla düzleştirilmiş olsa.
Çoğu yerde hala tek şeritli yollar.Bazı yerler nerdeyse otoban gibi..
Güzergah tabelaları bazı yerlerde yetersiz, tam dönüşte görülmüyor yada yola girdikten sonra fark ediliyor.Tabelaları okuyup karar verene kadar ya yolu kaybediyorsun yada kaza riski oluşuyor! Memleketin yeşili mavisi , memleketin efendisi olan köyüsü ve köyü güzelde. Yeterli hizmet, olanaklar yok. Bakım yok. Mevcut imkan ve değerleri bile koruyamamak her türlü sorunun dışında apayrı bir risk..
Köylerde içme suyu var ama en ufak yağmurda çeşmeler bulanık akıyor.Acaba yetkililer bu işte yetkili mi?Sorunlar duruyorsa ve 20 yıldan önce çözülmüş olması gerekenler hala yapılmamışsa... Bizim bazı yetkililerimiz çok konuşuyor.Vatandaş konuşma değil iş istiyor; gerçek bu , kimse kimseyi kandırmasın..
Denizler plajlar bazı yerlerde iyi korunmuş bazı yerlerde tam tersi.
Köylerde ürünler yağmurdan olumsuz yönde etkilenmiş.
Traktörlerin çoğu ise 1977 yıllarından önceki modeller; Fordson Dexta, Leyland 154, Massey Ferguson 35 ve 135, Fiat 450 ve 480, Ford 3000 ve 3600...Yenilerde var ama az.
Her 3-5 yılda makam araçlarını değiştiren vekiller
acaba vekilleri oldukları kişilerin
25 ile 50 yaş arasında gösteriş değilde hizmet, üretim, iş yapmak için kullanılan traktörlerini neden değiştirmediklerini merak ediyorlar mı?
Bu son söz (şu anda) memleketin (Türkiye'nin) kısa ve en doğru anlatımıdır, sorusudur..

Son 7 günde en çok okunanlar

EMEĞE SAYGI, KOPYAYA HAYIR

Protected by Copyscape DMCA Copyright Protection
Link verilmeden, ad belirtilmeden hiçbir materyal kullanılamaz.
_____________________©___________________
Site içeriğinin izinsiz kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Aksi halde yasal yollara başvurulur.
Copyright © 2009 Her hakkı saklıdır