Yılların tiyatro sanatçısı Oya Başar ve diğer kanseri yenen kişileri izleyince İyimser olmak hakkında düşünmeye başladım. En son televizyonda izlediğim Oya Başar; kanseri iyimserlikle yendiğini anlatıyordu.
Hakikaten hayatımızda ne kadar iyimser olursak o kadar tebessüm etme şansımız oluyor.Kötümserlikte ise yüzümüz en azından kırıştıkça kırışıyor!
Tıbbi olarakta iyimser olmanın faydalı olduğu hakkında
bir çok görüş ve bilgi var..
Diğer yandan o kadar çok şey var ki hayatımızda iyimser olmaya karşı;
yaşadıklarımız, hayatımızdaki her şeyin yapay olması, hayat pahallığı, hava kirliliği, dünyanın ve ülkemizin durumu en azından bir gazetenin ilk sayfasını okumak veya haberlerin ilk 5 dakikasını izlemek yeterli..
Çocuğunuzun okul ve ev masraflarını karşılarken düştüğünüz sıkıntıya,
havanın, yiyeceklerin ve insan ilişkilerinin yapaylığına,
yeni neslin çoğunluğunun geleceğimize ve geçmişimize dair düşünceleri,
birey ve ülke olarak borcumuzun giderek artması,
bizi temsil edenlerin vatandaşı unutmaları,
denizlerin ve akarsuların kirlenmesi,
bazı hayvan türlerinin yeryüzünden kalkması,
haberlerin daha olmadan yayınlanması,
Orta Asya, Filistin, Afrika ve daha bir çok yerde insanların yokedilmesi,
medeni ülkelerinde bunu özgürlük olarak görmesi,
bazı insanların geleceklerini para karşılığında satabileceklerine,
her türlü felakette yardımlaşmanın az ama vurgunculuğun çoğalmasına,
karanlığın artmasına rağmen
güneşin doğacağını bilmek,
ilkbaharda çiçeklerin ortaya çıkacağını bilmek
iyimser olmak için yeterli sebep..
