sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Kasım 2009 Çarşamba

BENİM FAVORİM, KÖFTE


İstanbul Gaziosmanpaşa'da Bereket Köftecisi'nin yemeklerini tavsiye ederim.Fakat en güzelleri tavuk suyu çorba ve Akhisar usulü köfte.
Tavuk suyu çorba tam bir direnç, doping kaynağı.
Köfte ise pidesiyle bir harika.Siz , siz olun resimden bakmayın,
gidip bizzat tadın.Hak vereceksiniz..
Adresini soracak olursanız Gaziosmanpaşa'daki Kızılay Hastanesi'nin yakınında.Merkez Mahallesi, Çınarcık Sokak'ta.

12 Eylül 2009 Cumartesi

TATLARIN VE RENKLERİN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ








İnsanlığa sunulmuş en yararlı , en renkli , en cıvıl cıvıl ve en tatlı şeyler..
Sebzeler, meyveler kısaca yeşillikler..
Tütün ve alkol gibi sağlığa, keseye zararlı değiller.
Kurum ve is yapmaz,Yediden yetmiş yediye herkes rahatlıkla kullanabilir..

30 Temmuz 2009 Perşembe

ACİL SERVİS



''En ufak bir sorunda hemen hastaneye koşulduğundan ne bina yetiyor ne de doktor.''.Bunu hastanenin Acil servisinde bekleyen bir amca söylüyordu.Acil sevisler bu yüzden insan kaynıyor.Adı üstünde ACİL servis.Ama bakıyosunuz 6 aydır sırtı ağrıyan veya 1 haftadır eli ağrıyan acil servisi meşgul ediyor.Kaza geçiren veya hayati tehlikesi olan hasta kalabalık yüzünden - zaman yüzünden zor durumda kalıyor.Bazı durumlarda saniyeler bile önemli. Son zamanlarda uygulanan Performans sistemi ise her hastaya bütün tetkiklerin istenmesine sebep. oluyor.İyi ama bazı durumlarda boşuna zaman ve devletimize yani bizim cebimize maddi kayıp oluyor.Birde film çektirirken radyasyon alıyorsunuz.
İyileşmek için GEREKİRSE tetkik uygulanmalı.Muyene edilmeden tetkik olayı Performans sistemine!!! yarıyor.Ne kadar çok yazılırsa yazan para kazanıyor.Bilinmiyorsa hastanelerde veya nette araştırmanızı öneririm..Çoğu zamanda tetkiklere bile bakılmıyor yada karnı ağrıyan adama ekg veya tansiyon ölçümü yaptırılıyor.
HER ZAMAN BÖYLE OLMUYOR ama BELİRGİN şekilde bunlarıda görüyorsunuz.Hastanızı götürdüğünüzde bunları farkedebiliyorsunuz..

9 Haziran 2009 Salı

ŞEKER ÇOK ŞEKER DEĞİL

''Çaya 1 tane şeker atmaktan bir şey olmaz' demeyin. Kalp-damar, böbrek, göz sorunlarıyla boğuşmak istemiyorsanız 'şekeri ve şekerli gıdaları' hayatınızdan 'tamamen' çıkarın.
.....
300 YILDIR KULLANIYORUZ
Ben kendi namıma çareyi buldum, her seferinde 'Az mı yedim çok mu yedim' muhasebesi yapmak yerine bir karar aldım ve şekeri tam olarak bıraktım. Size de öneririm... Gelecekte 'şeker hastası' olmak istemiyorsanız, kalp-damar, böbrek, göz sorunlarıyla boğuşmak istemiyorsanız 'şekeri ve şekerli gıdaları' tam olarak bırakın.
.....
Karaciğeriniz yağlanır erken yaşta bunarsınız
En çok bilinen (bence en önemsizi) zararı dişlerimizedir. Erken yaşta diş çürümesine ve dişlerin kaybına neden olur. Yalnız dişlere değil diş etlerine de zarar verir. Diş eti problemi olanlara bir tavsiye; şekeri 3 ay tam olarak kesin, diş etlerinizdeki düzelmeyi fark edeceksiniz. Aşırı şeker tüketimi safra kesesinde taş oluşumuna neden olur.
.....
Şeker-kanser ilişkisi kesinlikle vardır. Kolesterolün artmasına neden olur. Akneye neden olur. Akneden şikayet edenlerin 3 ay boyunca şekeri ve beyaz unu kesmelerini tavsiye ederim. Akneleri hayret edecekleri kadar azalacaktır.
Sadece alıntı yapılan haberin veya köşe yazısının bir bölümü, alıntı yapılan habere/yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.
Dr. Murat Kınıkoğlu Akşam Gazetesi''
Beyazlardan; şekerden, yağdan, tuzdan, un , pilav ve benzeri ürünlerden, katkılı yiyeceklerden uzak durulmalı.Dayanamıyoruz ama gidişat hiç iyi değil, sağlık açısından.Çevre sorunu var,zaten normal - sağlıklı bir besin bulmak Kaf dağındaki canavarın elinden altınları almak gibi bir şey.. Siz yinede Doktor'unuzu dinleyin..

6 Haziran 2009 Cumartesi

SİGARA SAĞLIĞA YARARLIDIR!

Evet , yanlış okumadınız bu sitede sigara içmek yasak.
Üstelik, ben evimde yada işyerimde sigara içerim kimse karışamaz demeyin.
Bizim sitemizin açık olduğu ekran karşısındaysanız (sigara içiyorsanız!) ceza tutarını hemen hazırlayın.Çok ciddiyiz, yasak.. (Bakın biz gülmüyoruz)
Makarayı! bırakırsak cezayı da boşverin;
sigaranın kime faydası olmuş, Sigarayı bırakın- yalnız kalsın (utanmaz) ve insanlığa/geleceğe bir iyilik yapın
zehirli bir ortam ve hava bırakmayın.
İnsan; çocuğunu, kardeşini, yeğenini, torununu,
bebekleri sevmez mi; hiç olmazsa onlar için yapın..

24 Mart 2009 Salı

RADYASYON VE TAM KORUNMA


dikkati radyasyon güvenliğine çekmek istiyor.Bu afişler de dikkat edilmesi gerektiğini ifade ediyor..
Radyasyon o kadar ciddi bir mesele ki bir sonraki nesil ve nesillerde etkisini görebilirsiniz; Çernobil, Nagasaki, Hiroşima..
Ve bunların dışında radyasyona maruz kalanların ailelerine, torunlarına sormak lazım!

7 Mart 2009 Cumartesi

HANGİ RENKLE BESLENİYORSUNUZ

HANGİ RENKLE BESLENİYORSUNUZ


Uzmanlara göre bütün sebze ve meyveler 7 ana renk grubuna bölünüyor.
Sağlıklı beslenmenin ve kilo kontrolü sağlamanın sırrı her gruptan günde en az bir porsiyon tüketmek. Tabii bunların yanısıra tahıllar, proteinli gıdalar ve zeytinyağı gibi doymamış yağlar da unutmamak. İşte sebze ve meyvelerde bulunan bu maddeler ve özellikleri...

LUTEIN: Sebze ve meyvelerde bulunan karotenoid bir madde. Lutein, antioksidant olarak hücreleri serbest radikallerin olumsuz etkilerine karşı koruyor.
FLAVANOIDLER: Antioksidant olarak görev yapıyor, sağlıklı dokular ve hücreleri koruyorlar. Kansere karşı da etkililer.
BETA-KAROTEN: Çözülebilen ve sebzelerde bulunan bir madde. Vücut beta-karoteni A vitaminine dönüştürüyor ve öyle kullanıyor. Güçlü bir antioksidant olan beta-karoten, hücreleri zararlı serbest radikallerden koruyor, göz ve cilt sağlığına katkıda bulunuyor.
LIKOPEN: Domates ve karpuz gibi kırmzı sebze ve meyvelerde bulunan antioksidant bir madde. Kansere ve kalp hastalklarna karşı koruma sağlıyor. Son günlerde prostat kanserine karşı önemli ölçüde koruma sağladığı ortaya çıkarıldı.

RENKLERE GÖRE BESİNLER VE YARARLARI:
MOR: Patlıcan, böğürtlen, kırmzı biber, elma, kırmzı lahana, üzüm, şarap, mürdüm eriği. Mor ve kırmızı - mor renkteki besinler, çok güçlü antioksidant maddeler içeriyorlar. Özellikleri ise kalp hastalıklarna yakalanma ve kalp krizi geçirme riskinizi önemli ölçüde azaltması.
KIRMIZI: Domates, karpuz, kırmızı kan portakal, greyfurt. Kırmızı renkteki besinler kansere karşı güçlü bir kalkan olan ?Likopen? maddesini içeriyorlar.
TURUNCU: Kayısı, kavun, havuç, mango, balkabağı - tatlı patates. Turuncu renkli tüm besinlerde sağlıklı gözler ve sağlıkı bir cilt için gerekli olan beta-karoten maddesi var. Ayrıca baz kanser türlerine karşı koruma sağlıyorlar.
PORTAKAL RENGİ - SARI: Limon, portakal, mandalina, armut, ananas, greyfurt, nektarin, şeftali. Portakal rengi sarı besinler, beta-cryptoxanthin adındaki çok güçlü bir antioksidant maddeyi içeriyor ve hücreleri yaşlanmaya karşı koruyorlar.
SARI-YEŞİL: Avakado, kabak, salatalık, bezelye, kivi, kıvırcık salata, armut, ıspanak, bakla. Lutein içeren sarı-yeşil besinler katarakt gibi çeşitli göz hastalıklarına karşı olan savaşta başta geliyorlar.
YEŞİL: Brokoli, brüksel lahanası, lahana, karnıbahar. Toksinlerden arındırıcı özellikleri olan yeşil besinler sayesinde karaciğerin salgıladığı faydalı enzimlerin miktarı artıyor. Kansere karşı koruma sağlıyorlar.
BEYAZ: Kuşkonmaz, pırasa, turp, mantar, soğan, sarımsak, kereviz. Alisin ve flavonoid gibi kimyasal bilişenler içeren beyaz renkli besinler, çeşitli hastalıklarla ve tümörlere karşı bağışıklık sistemini güçlendiriyorlar.

Gerçi artık hormonsuz bir bitki bulmak zor ama yinede meyve ve sebzeden şaşmayalım!
Doğayı kendi çıkarlarımıza alet etmezsek herşey güzel olacak..

DÜNYA ve SU

DÜNYA VE SU

Dünya yüzeyinin yüzde 80'i sudur.

Dünyadaki tüm suların yüzde 97'si deniz ve okyanuslardan oluşur.
Dünyadaki donmuş haldeki su oranı yüzde 2'dir.
Dünyadaki tüm suların sadece yüzde 1'i içilebilir niteliktedir.
UNUTMAYALIM

SANAYİ ÜRETİMİNDE SU KULLANIMI

1 Hamburger üretimi için 4 lt,
4 Adet otomobil lastiği üretimi için 7500 ton,
1 Otomobil üretmek için 150 ton,
1 Ton çelik üretmek için 240 ton,
1 Fıçı bira elde etmek için (arpanın yıkanmasından başlayıp bira haline getirilmesine kadar) 5600 lt,
1 Kutu meyve ya da sebze konservesi elde etmek için 35 lt,
1 Kg kumaş için (baskılı boya yapılıyorsa) 200 lt,
1 Kg kumaş; için (baskısızz boya yapılıyorsa ) 120 lt,
1 Satranç tahtası üretmek için 16 lt,
450 Gram plastik üretmek için 90 lt,
450 Gram pamuk ya da yün üretimi için 381 lt,
1 Varil ham petrolü rafine etmek için 7 ton su kullanılmaktadır.

EV VE BİREYE GÖRE SU TÜKETİMİ

Bir insanınn günlük su tüketimi: 190 lt
Bir evin yıllık su tüketimi: 400 bin lt
Bir evin günlük su tüketimi dağılımı
Banyo için: 60-115 lt
Bulaşık için (elle yıkama): 75 lt
Çamaşır makinesi: 110 lt
Tuvalet: 26 lt
Diş Fırçalama: 4 lt
İçme suyu: 4-8 lt

SAĞLIKSIZ SULAR

Dünyada halen 1.5 milyon insan su ihtiyacını son derece sağlıksız koşullarda tedarik ediyor.

KİRLİLİK TEHDİT EDİYOR

Dünya nüfusunun yüzde 60'ı akarsu boylarında yaşıyor ve bu kaynakların birçoğu insanlar tarafından hızla kirletiliyor. Çevre uzmanlarına göre; sanayi atıklarının su kaynaklarına boşaltılması sonucu oluşan yoğun kirlenme, ileride içme suyu ihtiyacının karşlanmasında büyük sorunlar yaratacak.
Mevcut verileri bu kuraklık ve kriz ortamında tekrar hatırlamakta fayda var.
UNUTMAYALIM

10 Şubat 2009 Salı

TÜRKİYE'DE ÇEVRE SORUNU

Trakya ve Adapazarı gibi verimli toprakların, suyun bulunduğu yerlerde başta tekstil olmak üzere 1970'lerden itibaren fabrikalar doldu. Çoğunun arıtma tesisi yok olanlarda maliyet, çalışanların ihmali gibi sebeblerle ya çalışmıyor yada gündüz çalıştırılıp gece kapatılıyor..Çorlu tarafında bir tekstil fabrikasında ; arkadaşımın bir işi için gitttiğim bir sırada (7 yıl kadar önce) beklerken bir konuşmaya şahit oldum .çalışanların biri arkadaşına patronlarının istediği gibi arıtma tesisini çalıştırmadığını sabaha karşı tesisin taştığını anlatıyordu.. Başta Marmara bölgesi olmak üzere çoğu yerde nehirler , dereler siyah akıyor, göller de ve derelerde toplu balık katliamları oluyor canlı yaşamıyor, göller kuruyor.. Bir kaç tane işadamı para kazanacak diye geleceği,çocuklarımızı ve doğayı yoketmeye değer mi.. Arıtma tesisleri yapılmazsa fabrika ve diğer tesislere çalışma izni vermesinler.. Avrupa ve Abd' de araçlarda katı kurallar uygulanıyor,Avrupa euro 5'e geçti bizde yeni euro 4 geçeceğiz-geçiyoruz.. Ağaçlar gelişi güzel kesiliyor , bazılarının para kazanması için villalar yapılıyor..Okuldayken öğretmenlerimiz anlatıyordu; Japonlar yol yapılırken önlerine ağaç çıkarsa yolu yönünü değiştiriyorlar.. Çöpleri ; çöp tenelekelerine bile atmıyoruz.. Pİl gibi atıklar için özel çöp kovaları kullanılmıyor,kullanılsa bile ya yetmiyor yada içine başka şeyler dolduruyoruz..bu gunku bir gazetede denizden çıkarılanlarla ilgili haber vardı..Denizden bir sürü eşya ve Dozer kepçesi, akü çıkıyor..Akü ve pil yeraltı suları ve canlılar için en kötü maddelerden biri..1000 yıl sonra ancak doğa bunları yokedebiliyor.. Bu kadar kirliği eritmeye dünyanın yaşı yetermi?? Çöplerden elektrik elde ediliyor, gübre yapılıyor, bazı maddeler tekrar değerlendirilebiliniyor..Fakat bunlar bizde ya uygulanmıyor yada az uygulanılıyor.. Aslında bu konularda çok sıkı kurallar uygulanmalı ve en kötü müebbet hapis verilmeli!!!Biz de cezalar caydırıcı değil ve nedense suçları-suçluları teşvik edici vede özgürlükçü oluyor..

8 Şubat 2009 Pazar

DİKKAT RADYASYON


SSK'da üç eczane kalfası peş peşe kanserden öldü. Nedeni kurşun plakalarla izole edilmediği için radyasyon saçan üst kattaki röntgen odası. http://arsiv.sabah.com.tr/2005/01/28/gnd101.html ______________________________________
Türkiye'de teknisyen başına düşen tetkik sayısının AB ülkelerinin 10-15 katı olduğunu; tıbbi radyasyon kaynaklarıyla çalışan personel eleman açığının çalışma saatleri uzatılarak kapatılmak istendiğini; AB ülkelerinde beş yaşından büyük röntgen cihazlarının kullanımı yasakken Türkiye'de 1970'li yıllardan kalan cihazların çalıştırıldığını söylüyor.
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=238250
_____________________________________
____________________________________
''Sağlık Bakanlığı'nı sağlık çalışanlarının sağlığını da düşünmeye davet ediyoruz'' http://www.bizimsivas.net/modules.php?name=News&file=article&sid=4583
__________________________________
Radyoaktif maddelerin koruyucu zırhından çıkarılarak yolcu otobüsleriyle taşındığı ortaya çıktı. Ulaştırma Bakanlığı genelge yayınladı.. ÇOK FAZLA İHBAR GELDİOlayın TAEK'e de aksettirildiğini, Ulaştırma ve İçişleri Bakanlığı'na da bilgilendirme yapıldığını doğrulayan ve adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili şunları söyledi: "Radyasyon güvenliği dairesi olayları araştırıyor. İnsanların bulunduğu ortamda taşıma büyük bir tehlike. Hatta zırhları olsa bile taşınamazlar. Yol izinleri olması gerekir. Zaten otobüsler için izin yok. Ancak, özel araçlarla ve uzman birinin gözetiminde taşınır. Büyük ihmal var." Karayolları Ulaştırması Genel Müdür Yardımcısı Nesip Kemaloğlu ise, radyasyon içeren kargolarla ilgili çok sayıda ihbar gelince genelge ile yetkilileri uyarma yoluna gittiklerini belirtti. http://arsiv.sabah.com.tr/2007/08/25/haber,B821A38E044A411990159894593D4853.html
_______________________________________________
Düşünsenize ayağınızın altında (otobüsteki bagaj bölümü) radyasyon içeren malzeme var, korunmasız.Maruz kaldığınız radyasyona hamile bir bayan maruz kalsa , sakat veya ölü bir doğumda hesabını kim verecek merak ediyorum.Demek ki saatler değil denetim yapmak , modern makina ve imkanlardan yararlanmak önemli.Çalışma Saatlerini 2 katına çıkarınca çalışan veya hasta için güvenlik iki katına çıkmıyor.. Ama malesef bizlerde bunlara pek dikkat etmiyoruz; kaçkişi
Dünya Radyoteknoloji gününü ,
Topçular Dispanseri ndeki olayları biliyor...

RADYASYON

Radyasyon; Sağlık, Enerji, Sanayi, Spor (otomobil gibi mekanik sporlarda ve hatta havacılıkta araçların kırık , çatlak olup olmadıklarının belirlenmesi için) kullanılıyor. Uranyum gibi doğada bulunan radyoaktif maddeler (saatler deki gece parlayan foSfor v.s da dahil), makinalarla elde edilen X ışını (Röntgen gibi) ve elektrikli aletlerin (bekleme anları da dahil) çalıştıklarında radyasyon yayabiliyor..
26 Nisan 1986 gecesi saat 1:24te, Ukrayna daki Çernobil santral kazasının izleri hala silinmedi.Çernobil için çok şeyler yazıldı çizildi ama gerçekler değişmedi.. Bulgaristan ve Ermenistan daki Nükleer Santraller etrafımızdaki en büyük tehlikelerden biri..
Enerji ile ilgili ve özellikle doğalgaz kesintilerinde bu iki santralin devreye gireceği hemen gündeme geliyor..

4 Şubat 2009 Çarşamba

PİLLERİ ÇÖPE ATMAYIN

Pilleri çöpe atmayın. Bir pil çevreye, bir ton çöpten daha çok zarar verir.
Piyasada NiMh şarjlı piller tanesi yaklaşık 5 YTL' ye satılmaktadır. 1000 kez şarj yapılabilen NiMh pillerin her kullanım için maliyeti en çok 0,5 kuruş olmaktadır. (1 kuruş bile değil)Piyasada 4 tanesi 1 YTL satılan sıradan pillerden kullanıldığında bir pil 25 kuruşa mal olmaktadır. Ucuz gibi gözüken bu sıradan pillere, şarjlı pillerin tam 50 katı para ödediğinin kaç kişi farkındadır acaba? Bunun yanında her kullanımda bu ucuz gibi gözüken pilleri kullananlar, çevreye çok zararlı atıkların yayılmasına aracılık etmiş olmaktadırlar.
Hem çevreniz hem de cebiniz için NiMh şarjlı pil kullanın ve piilerin ömürleri tükendiğinde kullandığınız her çeşit pili çöpe değil, özel toplama kutularına atın. Pillerin içeriğinde bulunan cıva, kadmiyum ve kurşun elementleri, kansere, nörolojik bozukluklara, akciğer hastalıklarına, beyin iltihaplanmasına ve kısırlığa yol açıyor.0-6 yaş grubu çocuklar daha çok etkileniyor. Pillerin çevreye ve sağlığımıza verdiği zararlar
hakkındaki haberimizi vermeden önce DOĞADER olarak sizlere pillerle ilgili birkaç önerimiz olacak.
Hiçbir pili çöpe atmayın. (Saat, cep telefonu, dizüstü bilgisayar pilleri gibi her türlü elektronik aygıtların pilleri dahil)
Ömrü tükenmiş pillerinizi biriktirerek, özel toplama kutularına atın.
Pil toplama kutularını, muhtarlıklarda, büyük alışveriş merkezlerinde bulabilirsiniz.
DOĞADER' de, pil toplama kutusu bulunmaktadır. Ömrü tükenmiş pillerinizi biriktirip, DOĞADER' deki pil toplama kutusuna atabilirsiniz.
Pil toplama kutularından alınan piller, özel depolarda, zararsız duruma saklanmaktadır.
Şarjlı pil kullanın.
Alkalin ve diğer sıradan piller şarj edilemezler. (Patlar)
Şarjlı pillerin üzerinde "Rechargeable" yazar.
NiCd şarjlı pil kullanmayın. (NiCd-Nikel Kadmiyum)
NiCd piller, şarjlı pil olmasına karşın, içerdiği Kadmiyum elementi, halk sağlığı üzerinde olumsuz etkileri bulunmaktadır.
Ayrıca, NiCd piller sahip oldukları "bellek etkisi" nedeniyle ömürleri kısadır.
NiMH şarzlı pil kullanın. (NiMH-Nikel Metal Hydride)
Bu piller yaklaşık 1000 kez doldurulabilir.
mAh değeri yüksek piller daha uzun dayanır. Günümüzde AA serisi 2700 mAh, AAA serisi 1100 mAh gücünde, çok uzun süre enerjisini koruyan NiMH pilleri piyasada rahatlıkla bulabilirsiniz.
Hızlı dolum, pillerinizde "pişme etkisine" neden olarak pilin ömrünü kısaltır. Kalem pillerin şarz süresi en az 14 saattir. Daha kısa sürede dolum yapan aygıtlar, pillere zarar verir.
Şarjlı pilleri, tam boşalmadan şarj etmeyin. Normalde 1000 kez olan dolum sayısı, her şajda bir azalır.
NiMH pilleri, yarım şarjdan sonra tam boşalmaya izin verirseniz eski gücüne kavuşturmuş olursunuz. (Bellek etkisi sıfırlanır. Bu da 1000'in çok üzerinde dolum yapabileceğiniz anlamına gelir.)


DOĞADER

http://dogader.org/index.php/bilgilendirme-mainmenu-67/17-atl

BÜTÜN ZAMANLARIN SORUSU

Hayat devam ediyor ama nasıl?
Bazıları eğlenirken, bazıları ağlıyor, bazıları gülüyor
ve bazıları da uyuyor!!!
Hayat zor...
Küreselleşme dedikleri; hem geleceği, hem ekonomiyi hemde canımızı yakıyor..
Dünyanın tablosuna nasıl bakarsanız bakın, görüntü budur..
BÜTÜN ZAMANLARIN SORUSU
Su olmazsa hayat olur mu?

Son 7 günde en çok okunanlar

EMEĞE SAYGI, KOPYAYA HAYIR

Protected by Copyscape DMCA Copyright Protection
Link verilmeden, ad belirtilmeden hiçbir materyal kullanılamaz.
_____________________©___________________
Site içeriğinin izinsiz kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Aksi halde yasal yollara başvurulur.
Copyright © 2009 Her hakkı saklıdır