gelecek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gelecek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Eylül 2009 Pazartesi

UNUTKANLIK BAŞA BELA

Unutmak bizlere mahsus, hele bizim ülkemizde unutmak bir gelenek..
Evet , yanlış duymadınız, gelenek olmasa bile alışkanlık.
Arabalarda, eşyalarımızı unuturuz, sınav tarihini unuturuz, vergi ve faturayı ödemeyi unuturuz...
Bunun yanında elle tutulmayan ama belkide daha önemli şeyleri unuturuz, unutuyoruz..
Bir kaç hafta önce selde vefat edenleri, evleri perişan olanları,
Şehitlerimizin bu vatan için hayatlarını bırakıp gittiğini,
Dünyanın belkide en güvenilmeyecek insanlar grubunu oluşturan siyasetçilere dikkat etmeyi,
Kocaeli Depremini,
Zamları ve vergi artışlarının, asgari ücret artışının çok üstünde oluşunu,
Verilen sözlerin tutulmamasını,
Herkesin anayasada eşit olduğunu ama parası veya makamı olanların hep daha ilerde olduklarını,
Çernobil kazasını,
Avrupa ve Abd'nin demokrasi dersi vermelerine rağmen Peşmergelere sadece Türkiye'nin kucak açtığını,
Yine çok sevilen ve örnek gösterilen şimdilerde destekleri beklenen Ab-Abd ikilisinin Bulgaristan'nın soydaşlarımıza yaptıklarına ses çıkarmamalarını,
Avrupa'nın göbeğinde demokrasi ve insan haklarına rağmen göz göre göre Boşnakların ve diğer masum insanların yokedilmesini izlemesini,
Irak, Afganistan'a demokrasi adı altında ölüm getirlmesini ve BOp başkanlarının memnuniyetle izlemelerini,
Bir çok kamu kuruluşunun satılmasına rağmen, dış borcumuzun kabarmasını,
Batı Trakya'daki Türkler'i,
Irak'ta kırmızı çizgiyi ve ezilen Türkmenler'i,
Kıbrıs'ta Rum'ların Türkleri katlettiğini,
Dağlık Karabağ'da Ermenilerin Azerileri katletmesini,
Cep telefonlarından bir sefere mahsus alınacak vergiyi,
Ergenekon'un bir tarih olduğu bir terör örgütü olmadığını,
Silivri'deki dava ile Almanya! Deniz Feneri davasının basına sızdırılması veya sızdırılmamasının kanunlar önünde uygulanması veya uygulanmamasını,
Mecliste bulunan tüm partilerin aslında daha önceki zamanlarda memnun olmadığımız ve eleştirdiğimiz partilerden olduklarını,
Anadolu'muzun doğusuna sağlık, eğitim ve hizmet vermek için giden yüzlerce belkide binlerce hemşire, öğretmen ve memurun hangi amaçla şehit edildiğini,
Sigara ve alkolün sağlığa zararlı olduğunu,
Bazı yazarların bir kaç sene önceki yazdıklarının şimdikinin tam tersi olmasını,
UNUTTUK...
Unuttuklarımız konusunda yazılacak çok konu var, ilk anda aklımıza gelenler bunlar..

14 Ağustos 2009 Cuma

BETON ARTIYOR TOPRAK AZALIYOR




İstanbul'dan beton blok manzaraları..
Yağan yağmur toprağı göremeden kanalizasyon sistemi sayesinde kendini denizde buluyor.Yeşil alanlarımız ise öyle veya böyle, siyasi veya provakasyon, gerekli veya gereksiz şekilde azalmakta. Söylenecek çok şey var ama hiç önemi yok.
Gelecekte, en önemli şey SU,
fakat onu tutacak toprakta onun kadar vaz geçilmez.

6 Haziran 2009 Cumartesi

BEYAZ ADAM

1853 yılında Kızılderili Şefi'nin söylediklerine, ne denir? bence sadece ve sadece imza atılır..
Herkes şöyle yapmalı böyle yapmalı şeklinde konuşuyor
ama değişen pek yok gibi..
Önce kendimizden başlayalım; gerektiği kadar su ve enerji harcayalım.
Çöpleri ayrıştıralım, pil gibi maddeleri atılması veya bırakılması gereken yerlere bırakalım.Herkes kapısının önünü temizlerse! bu sorunu çözeriz..
Şimdiden başlayalım...

24 Mart 2009 Salı

RADYASYON VE TAM KORUNMA


dikkati radyasyon güvenliğine çekmek istiyor.Bu afişler de dikkat edilmesi gerektiğini ifade ediyor..
Radyasyon o kadar ciddi bir mesele ki bir sonraki nesil ve nesillerde etkisini görebilirsiniz; Çernobil, Nagasaki, Hiroşima..
Ve bunların dışında radyasyona maruz kalanların ailelerine, torunlarına sormak lazım!

19 Mart 2009 Perşembe

BARAJLARIN DOLULUK ORANI


İstanbul'da barajların doluluk oranı; 2000 yılından 2009 yılı Mart ayına kadar..2000 yılından sonra 2007 ve 2008 suyun en az olduğu dönem..Şu an (Mart 2009) itibarıyla barajların doluluğu iyi ama kuraklık ve iklimler ne getirir bilinmez.Tasarrufu elden bırakmamak gerek..

28 Şubat 2009 Cumartesi

DÜNYA HALİ

Şu anda;
Tv izlerken, (içenler için) içkinizi yudumlarken, gereksiz yere para harcarken, suyu boşa akıtırken, fazla yemek ve ekmeğinizi çöpe atarken, pil gibi tehlikeli atıklarımızı gelişi güzel etrafa saçarken!
Bir yerlerde bir yudum su için, bir yudum ekmek için insanlar hasta oluyor, ölüyor,
mayına basıp sakat kalıyor, kutuplardaki buzullar hızla eriyor.
Birileri para kazanacak diye ağaçları , canlıları , geleceğimizi öldürüyoruz..
Bazılarımız herşeyin farkında
sadece izliyoruz, göz yumuyoruz.
Elimizden bir şey gelmiyor ..
Elimizden geliyor; tepki de bulunuyoruz, yasal çerçevede, mahkeme, boykot, izlememe, alış veriş yapmama v.b..
Yada onaylıyoruz..
Bazılarıda ısrarla herşeyin iyi ve doğru yolda olduğunu vurguluyor.
Kısa bir zaman aralığında, dünya dönerken bunlar ve bunlara benzer bir sürü olay oluyor..
Ve dünya dönmeye devam ediyor...

5 Şubat 2009 Perşembe

SU KAYNAKLARI

İnsanların su gereksinimi ile mevcut su kaynakları arasındaki uçurum dünyanın pek çok yerinde gittikçe büyümektedir. Yer altı su düzeylerinin inanılmayacak derecede hızlı düşüşü, suların akıl almaz derecede kirletilmesi, bir çok akarsuyun denize ulaşmadan kaybolup gitmesi, sanayide ve tarımda su kullanımının son derece artması, bu uçurumun başlıca nedenleridir. Bütün bunların sonucunda su kaynakları için rekabet, uluslar arası düzeyde güncel hale gelmiştir. Bu nedenle bir zamanların BM Genel Sekreteri Boutros GALİ, “ Geleceğin savaşları politik nedenlerden değil, su için çıkacaktır” demişti.
Su, yalnız son zamanlarda değil, çok eski tarihlerden beri en değerli doğal kaynaklardan biri olarak kabul edilmektedir. Örnekler:
M.Ö. IV. yüzyılda, yani bundan yaklaşık 2.400 yıl önce Empodekles, “ Dünya su ve topraktan meydana gelmiştir” diyordu. Daha sonraları, bu tanımlamanın sınırları genişletilerek “Dört Eleman Kuramı” ortaya atılmıştır. Bu kurama göre, “ Bütün cisimler su, toprak, hava ve ateşten oluşmaktadır” şeklinde bir tanımlama yapılmıştır.Modern bilimde ise: “Yaşam suda başlamıştır”, “Susuz yaşam olmaz” şeklinde tanımlamalar yapılmaktadır. Bütün bu ifadeler, dünyanın yapısı ve canlıların yaşamı için suyun ne kadar değerli bir kaynak olduğunu göstermektedir. (Prof. Dr. Necmettin ÇEPEL)
1 Lt Su = 4 Lt BenzinDünyada suyun benzinden bile pahalı olduğu kentin hangisi olduğunu biliyor musunuz? Birleşik Arap Emirlikleri'nin en güzel kıyı kenti olarak anılan Dubai'de pahalı olan tek bir şey var: "Su". İsrail, teknolojisiyle kullanma suyunu deniz suyundan elde etmeyi başaran Dubaililerin çeşmelerinden akan bu su rahatlıkla içilebiliyor. Ancak teknolojinin gelişmesi sayesinde çölü vaha haline dönüştürmeyi başaran bu kentin insanları bir litre su içebilmek için tam dört litre benzin parası ödemek zorunda kalıyorlar.
TEMA VAKFI
Su ile ilgili bir çok konuyu TEMA Vakfı'nın sitesinden bulabilirsiniz..

4 Şubat 2009 Çarşamba

PİLLERİ ÇÖPE ATMAYIN

Pilleri çöpe atmayın. Bir pil çevreye, bir ton çöpten daha çok zarar verir.
Piyasada NiMh şarjlı piller tanesi yaklaşık 5 YTL' ye satılmaktadır. 1000 kez şarj yapılabilen NiMh pillerin her kullanım için maliyeti en çok 0,5 kuruş olmaktadır. (1 kuruş bile değil)Piyasada 4 tanesi 1 YTL satılan sıradan pillerden kullanıldığında bir pil 25 kuruşa mal olmaktadır. Ucuz gibi gözüken bu sıradan pillere, şarjlı pillerin tam 50 katı para ödediğinin kaç kişi farkındadır acaba? Bunun yanında her kullanımda bu ucuz gibi gözüken pilleri kullananlar, çevreye çok zararlı atıkların yayılmasına aracılık etmiş olmaktadırlar.
Hem çevreniz hem de cebiniz için NiMh şarjlı pil kullanın ve piilerin ömürleri tükendiğinde kullandığınız her çeşit pili çöpe değil, özel toplama kutularına atın. Pillerin içeriğinde bulunan cıva, kadmiyum ve kurşun elementleri, kansere, nörolojik bozukluklara, akciğer hastalıklarına, beyin iltihaplanmasına ve kısırlığa yol açıyor.0-6 yaş grubu çocuklar daha çok etkileniyor. Pillerin çevreye ve sağlığımıza verdiği zararlar
hakkındaki haberimizi vermeden önce DOĞADER olarak sizlere pillerle ilgili birkaç önerimiz olacak.
Hiçbir pili çöpe atmayın. (Saat, cep telefonu, dizüstü bilgisayar pilleri gibi her türlü elektronik aygıtların pilleri dahil)
Ömrü tükenmiş pillerinizi biriktirerek, özel toplama kutularına atın.
Pil toplama kutularını, muhtarlıklarda, büyük alışveriş merkezlerinde bulabilirsiniz.
DOĞADER' de, pil toplama kutusu bulunmaktadır. Ömrü tükenmiş pillerinizi biriktirip, DOĞADER' deki pil toplama kutusuna atabilirsiniz.
Pil toplama kutularından alınan piller, özel depolarda, zararsız duruma saklanmaktadır.
Şarjlı pil kullanın.
Alkalin ve diğer sıradan piller şarj edilemezler. (Patlar)
Şarjlı pillerin üzerinde "Rechargeable" yazar.
NiCd şarjlı pil kullanmayın. (NiCd-Nikel Kadmiyum)
NiCd piller, şarjlı pil olmasına karşın, içerdiği Kadmiyum elementi, halk sağlığı üzerinde olumsuz etkileri bulunmaktadır.
Ayrıca, NiCd piller sahip oldukları "bellek etkisi" nedeniyle ömürleri kısadır.
NiMH şarzlı pil kullanın. (NiMH-Nikel Metal Hydride)
Bu piller yaklaşık 1000 kez doldurulabilir.
mAh değeri yüksek piller daha uzun dayanır. Günümüzde AA serisi 2700 mAh, AAA serisi 1100 mAh gücünde, çok uzun süre enerjisini koruyan NiMH pilleri piyasada rahatlıkla bulabilirsiniz.
Hızlı dolum, pillerinizde "pişme etkisine" neden olarak pilin ömrünü kısaltır. Kalem pillerin şarz süresi en az 14 saattir. Daha kısa sürede dolum yapan aygıtlar, pillere zarar verir.
Şarjlı pilleri, tam boşalmadan şarj etmeyin. Normalde 1000 kez olan dolum sayısı, her şajda bir azalır.
NiMH pilleri, yarım şarjdan sonra tam boşalmaya izin verirseniz eski gücüne kavuşturmuş olursunuz. (Bellek etkisi sıfırlanır. Bu da 1000'in çok üzerinde dolum yapabileceğiniz anlamına gelir.)


DOĞADER

http://dogader.org/index.php/bilgilendirme-mainmenu-67/17-atl

BÜTÜN ZAMANLARIN SORUSU

Hayat devam ediyor ama nasıl?
Bazıları eğlenirken, bazıları ağlıyor, bazıları gülüyor
ve bazıları da uyuyor!!!
Hayat zor...
Küreselleşme dedikleri; hem geleceği, hem ekonomiyi hemde canımızı yakıyor..
Dünyanın tablosuna nasıl bakarsanız bakın, görüntü budur..
BÜTÜN ZAMANLARIN SORUSU
Su olmazsa hayat olur mu?

Son 7 günde en çok okunanlar

EMEĞE SAYGI, KOPYAYA HAYIR

Protected by Copyscape DMCA Copyright Protection
Link verilmeden, ad belirtilmeden hiçbir materyal kullanılamaz.
_____________________©___________________
Site içeriğinin izinsiz kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Aksi halde yasal yollara başvurulur.
Copyright © 2009 Her hakkı saklıdır