13 Haziran 2010 Pazar

HALİÇ, AYNA ve PANORAMA

İstanbul ve onun altın boynuzu Haliç muhteşem bir yer. Ancak güzelim manzaralı ve tarih kokan bu yere, birey ve kurumsal olarak çok kötü davranıyoruz.
Özellikle hafta sonları , yollar park yeri olduğundan kaldırımlar yok ediliyor! kazaya davetiye çıkarılıyor.Mangal gibi yürekle! mangalda kanat ve et pişirmekten etrafı kirletmeyi geçtik yangın yerine çeviriyoruz duman ve kokudan geçilmiyor.Hava karardığında bütün çöpler ortada kalıyor, zaten çimleri kim koruyor yoksa çimler hayatta kalma mücadelesi mi veriyor belli değil.
Denizin kıyısı; çöp, pet şişe, (prezarvatif!), poşet, bira şişelerinden geçilmiyor.Bunun yanında arada bir kedi kadar büyük fare ölülerine de rastlıyorsunuz.Bu gün belli aralıklarla; beş adet (neredeyse eşek kadar; abartıyorum ama orta boy kedi kadar var) fare ve bir güvercin ölüsü gördüm.
Biz varya, hakikaten mangalda kül bırakmayız;
etrafı kirletirken kirletmemekten dem vururuz.
Oy veririz şikayetçi oluruz.
Enflasyondan, işsizlikten, siyasetten ve terörden bahsederiz.
Depremden şikayetçi oluruz! kat çıkmak için rüşvet veririz.
Hem konuşuruz hem yapmayız, işimize gelince demokrasi deriz.
Ülkemizin hali ortada, yanlı ve yansız basında yazılanlar ortada.
Halic'in kıyısıda; ülkemizin küçük bir panoraması.
Aynaya ne zaman bakacağız...

6 Haziran 2010 Pazar

BÜYÜK RUMELİ ŞÖLENİ

Rumeliler buluşuyor, Ali Sami Yen Stadında..
Rumeli'li Sanatçılarda orada hazır bulunacak.
Bu etkinliği kaçırmamak lazım.Rumeli'yi, Balkanlar'ı, Trakya'yı bir kez daha hatırlayalım..

2 Haziran 2010 Çarşamba

TRAFİK ve ÇOCUK

Çocuk koltuğu kullanmaya başlıyoruz.Bu konuyla ilgili olumlu ve olumsuz yorumlar var. Haledilmesi gereken taraflar var.
Kurallar veya tehlike otobüsten, özel otomobile ve taksiye göre değişir mi?
Bu sorunun cevabı nasıl verilir belli değil.İşte 150. madde;

MADDE 2 –Aynı Yönetmeliğin 150 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"MADDE 150 –Belirli sürücülerin ve yolcuların, araçların sürülmesi sırasında koruyucu tertibat kullanmaları mecburidir.

Sürücü ve yolcular için, nicelik ve nitelikleri bu Yönetmeliğin ekinde yer alan 1 sayılı cetvelde ve Karayolları Trafik Kanununa göre çıkarılan diğer yönetmeliklerde gösterilen koruyucu tertibatlardan;

a) Üç tekerlekli yük motosikletleri hariç, motorlu bisiklet ve motosikletlerde sürücülerin koruma başlığı ve koruma gözlüğü, yolcuların ise koruma başlığı,

b) M1 sınıfı otomobillerin, M1G ve N1G sınıfı arazi taşıtlarının, N1, N2, N3 sınıfı kamyonet, kamyon ve çekicilerin, M2 ve M3 sınıfı minibüs ve otobüslerin bütün koltuklarında bu Yönetmeliğin ekinde yer alan (1) sayılı cetvelde yer alan "Emniyet Kemeri"nin bulundurulması ve kullanılması zorunludur. Yalnız araç dururken kullanılan koltuklar ile ayakta da yolcu taşıyan M2 ve M3 kategorisi Sınıf A ve Sınıf I otobüslerde, koltuklarda, emniyet kemeri bulundurulması zorunlu değildir.

Ancak;

1) Yerleşim yeri içinde ticari amaçla yolcu taşımacılığı yapan araç sürücüleri,

2) Yerleşim yeri içinde ticari amaçla yolcu taşımacılığı yapan M2 ve M3 sınıfı minibüs ve otobüsler (umum servis araçları hariç) ile dolmuş otomobillerindeki yolcular,

3) Geri gitme veya park yerlerinde 25 km/s. geçmeyen hızla seyreden sürücüler,

4) Yakın koruma, harekat, tatbikat ve devriye görevi yürüten veya olaylara müdahale eden askeri ve genel kolluk görevlilerinden sürücü ve yolcu konumunda bulunanlar,

5) Görev ya da ekip çalışması ile özel pozisyonlarda bulunduklarında acil servis görevlileri,

emniyet kemeri kullanmak zorunda değildir.

Bu Yönetmelik hükümlerine göre 1995 yılı itibariyle ülkemizde imali yapılan veya yurt dışından ithaline izin verilen M1 sınıfı araçların arka koltuklarında emniyet kemeri bulundurulması ve kullanılması mecburidir. Bunların dışında kalan ve halen trafikte kullanılmakta olan diğer taşıt sahipleri isteğe bağlı olarak bu Yönetmeliğin ekinde yer alan 1 sayılı cetvelde yer alan "Emniyet Kemeri"ni numunesine uygun olarak taktırabilirler. Kamyonet, kamyon ve çekicilerde ön koltukları için emniyet kemeri ile ilgili hükümler 1/8/1998 tarihinden sonra, diğer koltuklar için 1/1/2009 tarihinden sonra üretilen araçlarda uygulanır.

Emniyet kemeri, 1/8/1998 tarihinden sonra ve 13/2/2009 tarihine kadar üretilmiş M2 ve M3 sınıfı minibüs ve otobüslerin bütün koltuklarında zorunlu olmayıp, minibüslerde sürücüsü ile yanında oturan yolcuların; şehirlerarası otobüslerde arka koltuklar hariç olmak üzere, sürücüsü dahil en ön ve önünde boşluk olan arka koltuklarda, önünde boşluk olan kapı önü koltuklarında; iki katlı şehirlerarası otobüslerde merdiven önü, en ön ve önünde boşluk olan en arka koltuklarda, masa etrafında bulunan koltuklardan aracın gidiş yönüne doğru olanlarda oturan yolcular için bulundurulması ve kullanılması zorunludur.

M1, M1G, N1, N1G, N2 ve N3 sınıfı araçlarda 150 cm’den kısa ve 36 kg’ın altındaki çocukların taşınması sırasında çocukların ağırlığına uygun bu Yönetmeliğin ekinde yer alan (1) sayılı cetvelde yer alan çocuk bağlama sistemlerinin kullanılması zorunludur. Ancak, 135 cm’den uzun çocuklar çocuk bağlama sistemleri yerine ön koltukta oturmamak şartıyla diğer koltuklardaki emniyet kemerlerini kullanabilirler.

Çocuk bağlama sistemleri olmayan M1, M1G, N1, N1G, N2 ve N3 sınıfı araçlarda üç yaşın altındaki çocuklar taşınamazlar.

Çocukların taksilerde seyahatleri sırasında, çocuk bağlama sistemleri kullanmaları, yok ise arka koltukta oturmaları zorunludur.

Çocuklar, araçta hava yastığı devre dışı bırakılmadan, ön hava yastığı ile korunan bir yolcu koltuğunda yüzü geriye dönük çocuk bağlama sistemi kullanılarak taşınamazlar.

M2 ve M3 sınıfı araçlarda seyahat eden üç ve üzeri yaştaki çocukların, emniyet kemeri ya da çocuk bağlama sistemleri kullanması zorunludur.

M2 ve M3 sınıfında seyahat eden yolcular koltuklarına oturduklarında ve araç hareket ettiğinde, emniyet kemerlerini bağlamaları konusunda aşağıdaki yollardan herhangi biri ile uyarılmak zorundadır:

a) Sürücü tarafından,

b) Muavin veya grup lideri olarak tayin edilen görevli tarafından,

c) Görsel-işitsel vasıtalarla,

ç) Belirlenen ve her oturma pozisyonunda görülebilen işaret veya bu Yönetmeliğin ekindeki (Ek:41)’de gösterilen sembollerle.

Çocuk bağlama sistemleri kullanma zorunluluğu, bu ve ilgili yönetmelikler gereği emniyet kemeri veya isofix sistemi bulundurma zorunluluğu olmayan araçlarda aranmaz. Bu araçlarda çocukların arka koltuklarda taşınması zorunludur.

Sağlık sorunları nedeniyle emniyet kemeri takamayacak kişilerin resmi veya özel sağlık kuruluşlarından emniyet kemeri takamayacağına dair sağlık raporu almaları gerekir. Bu kişiler raporda belirtilen süre zarfında emniyet kemeri takmaktan muaf tutulur. Bu raporların görevlilerce istenildiğinde, ilgili tarafından gösterilmesi zorunludur.

Seferde görev alan sivil araçlara, ilgili mevzuat hükümlerine göre işlem yapılır."

BLOGLAR YARIŞIYOR MU?

Blog yarışmalarının ikisi , bir süre önce sonuçlandı.
Bunlardan Altın Klavye daha sade,
Blogodulleri ise daha gösterişliydi.
Altın Klavye'nin puanlama sistemi daha farklıydı,
ilk sıraları alan blogların sıralaması;
EĞLENCE KATEGORİSİ

  1. Geyik Mühendisi
  2. Tembel Tosun
  3. Mp3 Vadisi

GENEL BLOG KATEGORİSİ

  1. The Bilgi
  2. Utqweb Blog
  3. Türkiye ve Hayata Dair

HOBİ BLOGLARI KATEGORİSİ

  1. Hobi Coffee
  2. Örecem
  3. Mine Tozanlıoğlu & Online Gitar Dersi

(Mine Tozanoğlu ve Online Gitar Dersi blogları eşit puanlarda kaldıkları için ikisini de dereceye aldık)

KİŞİSEL BLOGLAR KATEGORİSİ

  1. İbrahim Turan
  2. Üfürükten Prenses
  3. Kelimeler Benim

KÜLTÜR SANAT BLOGLARI

  1. Cineshoot
  2. Rss Kitap
  3. As Hakan Gok

SPOR BLOGLARI

  1. Futbol Kolik
  2. Arthemio Franchi
  3. Mutlak Gol Pozisyonu

TEKNOLOJİ BLOGLARI

  1. Sanal Data
  2. Spaksu Blog
  3. Teknometre


Blog Odulleri 2010'da ise sonuçlar şu şekilde oldu;

Vestel Aile Blogları Kategorisi
1.
babaolmak.com
2.
nohutodabaklasofra.blogspot.com
3.
biradambirbebek.com

Garanti İş Dünyası Blogları
1.
gelistrend.com
2.
kaynagiminsan.com
3.
chatterboxtr.com

ntvmsnbc Haber Gündem Blogları
1.
yazburaya.com
2.
laktoz.net
3.
turkiyevehayatadair.com

Hobi Blogları
1.
yazarvizor.com
2.
zeynebinkelebekleri.blogspot.com
3.
hayatiminrenkleri.blogspot.com

Schwarzkopf Kadın Blogları
1.
annekaz.com
2.
kelebekdiyeti.blogspot.com
3.
browni.net

Efes Pilsen Kültür Sanat Blogları
1.
hazalyilmaz.com/anlamarama
2.
sigarayaniklari.blogspot.com
3.
avazavazdergisi.blogspot.com

Limango Moda Blogları
1.
alisveris-cini.com
2.
style-boom.blogspot.com
3.
offnegiysem.com

Fiat Otomobil Blogları
1.
otocenneti.com
2.
pitcafe.com
3.
onurkoray.blogspot.com

Oyuncu.com Oyun ve Eğlence Blogları
1.
optumbay.com
2.
ilgincblog.net
3.
goygoycu.com

Reklam Store Reklam Pazarlama Bloglama
1.
marketoloji.com
2.
hergunkampanya.com
3.
adamlaryapiyor.blogspot.com

MAC Spor Blogları
1.
eksibesiktas.blogspot.com
2.
footballiswar.com
3.
mutlakgolpozisyonu.blogspot.com

Topluluk Blogları
1.
baygri.com
2.
ayseninkitapkulubu.blogspot.com
3.
afer.in

Microsoft Advertising Windows Live Spaces Blogları
1.
alevsinemcopuroglu.spaces.live.com
2.
nezihdarcin.spaces.live.com
3.
w7vienna.spaces.live.com

Ülker Pötibör Bisküvi Yemek Blogları
1.
mutfaktakicadi.com
2.
nefisyemektarifleri.com
3.
yemeklezzeti.net

Pegasus Gezi Blogları
1.
azgezmis.com
2.
kuyruksuz-ucurtma.blogspot.com
3.
aylakilsu.com

Hepsiburada.com Teknoloji Blogları
1.
apostylee.com
2.
misjournal.com
3.
yakuter.com

Alpella Kişisel Bloglar
1.
hknkr.com
2.
duslerdenizi.blogspot.com
3.
kelimelerbenim.com



Blog Odulleri 2010 ile ilgili tartışmalar hala devam ediyor.
Bu tartışmalara bizde bir şeyler ekleyelim;
Temaların ücretli veya ücretsiz (kopyalama olmadan) olması yada blogların haber sitelerinden kodlarla haber eklemeleri çok mu önemlidir? Bu şekilde olursa blog veya site olmayacağına dair bir kanun mu vardır?
Zaten bloglar yazıları için okunuyor, takip ediliyor...
Neden haber sitesinden son dakikayı eklemiş derseniz blog yazarı öyle uygun görmüş yada haberleri takip etmek isteyenlerin siteden ayrılmasını engellemek için düşünülmüş olabilir.
Puanlama içinse Formula 1'deki gibi ilk 7 için test usulü gibi 9, 7, 5, 3, 2, 1 şeklinde puan verilebilirek adaletsizlik ortadan kaldırılabilirdi.

YAŞANMIŞ KÜÇÜK ANLAR, 2.6.2010

Bay A (Afacan) birbuçuk yaşındadır.
Kendine hediye edilen oyuncaklarla oynamaktadır.
Bunlardan biri hayvan resimlerinin yer aldığı bir kitap.
At, eşek, inek, kuzu, köpek, kedi, balık gibi hayvanlar bulunuyor, kitapta.
Sorulan sorulara eliyle işaret ederek cevap vermekte.
İnek denince inek resmini gösteriyor, balık denince balık resmini gösteriyor.
At denilince de kitabı atıyor!!!
Çocuk haklı.Hangi at olduğunu nerden bilecek.
Sonuç; çocuk içinde olsa ayrıntı önemlidir..

31 Mayıs 2010 Pazartesi

HEPSİ YALAN!

Gündem ne kadar sık değişiyor, ülkemizde...
Kendi iç dünyamızdaki gündemden başlayalım;
bugün sırtım ağrıyor yada çok kilo aldım,
bugünlerde uykusuzum çabuk yoruluyorum;
bahar yorgunluğu mu? yoksa yaza alışamadım mı...
Sonra aile ve arkadaş çevremiz;
şu sınavı da versem yazı rahat geçiririm , faturaları zor ödedik tatile çıkabilecek miyiz, çocuklara giyecek bir şey alamadık, yıl sonu gösterisine bizim kız iyi hazırlandı bakalım nasıl olacak, anneanne hastaneye gitti İnşallah kötü bir durumla karşılaşmayız, işe giderken otobüse binemiyorum, çok kalabalık taksi ise bi dünya para,
ah bir evlensem, ah bir çocuğum olsa , ah bir şu okulu bitirseler, ah askerliğini bitirip bir işe girse, evlendirsem...
Dış dünya ise; miili maçlarda yine iyi puana alamadık, şu petrolu ve doğalgazı biraz ucuz verseler de hayat pahallığı bitse, Batı Trakyadakiler, Uygurlar, Kuzey Irak ve ülke içine yansımalar, Şehitlerimiz, işsizlik, Avrupaki Almancılarımız, Afrikadaki bir deri bir kemik kalmış insanlar, denize dökülen petroller, susuzluk,
ağaçların azalması ve yokedilmesi (3. köprü geldi aklıma nedense),
okulların sınav-sbs-dersane üçgeni haline gelip çocuklarımızın ezilmesi ve
geleceklerini ( önünü) görememek..
Ve en son zordaki Filistinliler'e yardım malzemesi götüren yardımseverlerin vurulması..
Bir çok konuda sadece konuşulması ama yıllarca aynı şeylerin biraz isim değiştirerek devam etmesi.
O kadar çok sorunumuz var ki hangisine baksak, derdimiz bir değil bini geçti.
Acaba bizde mi bir sorun var, bazılarının dediği gibi!!!

26 Mayıs 2010 Çarşamba

EL

Bir dergide küçük bir hikaye okudum.
Kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bazı şeyler makam, para ve güçle yapılamıyor.
Bu saydığım özelliklerin hiçbiri bazı konuları geçekleştirmeye güçleri yetmiyor.
Bir okul.
Okulda bir çok öğrenci var; zengin, fakir, kısa, uzun, şımarık, uslu...
Bunlardan biri; teneffüslerde arkadaşlarından ayrı, herşeyi izliyor.Öğretmeni bahçede gezdiğinde onun (mesafeli de olsa) yanından ayrılmıyor.
Kimsesiz.
Yurtta kalıyor.
Dersin birinde öğretmen;
en çok müteşekkir (en çok teşekkür ettiğiniz) olduğunuz şey nedir?
Resmini yapın, diyor.
Herkes farklı resimler ( bisiklet, bisküvi..) yaparken
öğrencimiz bir el çiziyor.
Öğrenciler yaptıkları resimleri gösteriyor.
En farklı olanı
el resmi.
Öğretmenine resimi anlatırken;
''bu el beni herşeyden koruyor, onun yanında ve özellikle bu el omuzuma dokunduğunda kendimi güvende hissediyorum, mutlu oluyorum'' diyor.
O el kimin? sorusuna ise
'' o el sizin eliniz öğretmenim''
cevabını veriyor.
Kimsesi olmayan bu çocuk için
bu el ne kadar değerli.
Düşünsenize; hiçbir makam, güç, iktidar, para veya etken
o güveni, o mutluluğu veremiyor.
O sıcaklığı yaşatamıyor.
Bir el ne çok şeyi değiştiriyor.
Sevdiklerimizi unutmayın.
Hele çocukları, çocuklarımızı hiç unutmayalım.
Yanımızdaki yakınlarımızın (sevdiklerimizin, çocuklarımızın) uzağında olmayalım.
İhmal etmeyelim..

Son 7 günde en çok okunanlar

EMEĞE SAYGI, KOPYAYA HAYIR

Protected by Copyscape DMCA Copyright Protection
Link verilmeden, ad belirtilmeden hiçbir materyal kullanılamaz.
_____________________©___________________
Site içeriğinin izinsiz kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Aksi halde yasal yollara başvurulur.
Copyright © 2009 Her hakkı saklıdır