16 Aralık 2009 Çarşamba

GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR 16.12.2009

Bu başlıktaki yazılar alıntıdır, hatırlamak maksadıyla burada yer almıştır...
________________________________________________
Mustafa Kemal Paşa. tabii ki sosyalist değildir ama, görülüyor ki, iyi bir teşkilatçı... Kabiliyetli bir lider, milli burjuva ihtilalini idare ediyor. İlerici, akıllı bir devlet adamı. Bizim sosyalist inkılabımızın önemini anlamış olup, Sovyet Rusya'ya karşı olumlu davranıyor. O, istilacılara karşı bir kurtuluş savaşı yapıyor. Kapitalistlerin gururunu kıracağına, padişahı da yardakçılarıyla birlikle silip süpüreceğine inanıyorum. Halkın ona inandığını söylüyorlar. Ona, yani Türk halkına yardım etmemiz gerekiyor. İşte, sizin işiniz budur. Türk hükümetine, Türk halkına saygı gösteriniz. Büyüklük taslamayınız. Onların işlerine karışmayınız. İngiltere onların üzerine Yunanistan'ı saldırttı. İngiltere ile Amerika bizim üzerimize de sürü ile memleket saldırttı.. (S.İ.Aralov / Bir Sovyet Diplomatının Türkiye Hatıraları 1 / Yenigün Basın ve Yayıncılık - Aralık 1997)
Peki Türkler Çanakkale Savaşı’nı kazanarak İngiliz ve Fransa’nın Karadeniz’e girmesini önledi ve böylece Sovyetler Birliği kuruldu da, Ruslar’dan
Türk Ordusu’na ne desteği ne kadar geldi? İşin maddi boyutu / rakamları ne?
___________________________________________________________
Biraz geç kalmadınız mı Sayın Arınç ?
AK Parti'nin en çok dikkat çeken ismi Bülent Arınç'tan Zahid Akman için ağır sözler...
_____________________________________________________________
Muş'un Bulanık ilçesinde bir esnaf, işyerini ve arabasını yakmak isteyen göstericilere ateş açtı... Çıkan olaylarda 2 kişi öldü, 8 kişi de yaralandı. Bulanık Belediye Başkanı Ziya Akkaya, halkın panik içinde olduğunu ve işyerlerinin ateşe verildiğini açıkladı.
(Çok konuşan ilgililerimiz, siyasetçilerimiz, milletvekillerimiz neredeler, hala kavga yapmak; sen bunu yaptın, ben bunu yaptım derdindeler, bu olaylara niye sebebiyet veriyorsunuz, sizin işiniz şikayet etmek merci midir?Yoksa iş yapmak mı?
Galiba milleti unuttular, görüntüler onu gösteriyor..)
___________________________________________________________________

İşsizlik yerinde saydı
Türkiye ekonomisinin kronik sorunu haline gelen işsizlik, eylül ayında yerinde saydı. Ağustosta yüzde 13,4 olan işsizlik, eylülde de aynı oranı korudu.
(İşsizliğin aynı oranda durması, başarı mıdır?)
__________________________________________
İşsizlikte yine umut yok
3.4 milyon kişinin işsiz olduğu Türkiye’de işsizlik oranı yine yerinde saydı, yüzde 13.4 oldu. Bakan Ergün, gelecek üç yıl işsizlikte iyileşme beklemediklerini belirtti

BU MAİL'İ YAYABİLİR MİYİZ

MAİL'İ YAYABİLİR MİYİZ ?> >> >
İstanbul Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı olarak 12 yaş altı> > işitme problemi olan, maddi durumu kötü, hiçbir sağlık güvencesi olmayan> > fakir çocukların tüm tedavisini ve kullandıkları işitme cihazını ücretsiz> > karşılayacağız.> >> > Çevrenizde bu tür çocuklar varsa lütfen benim telefonumu verin.> >> > SEMA ....... (Rektör Asistanı)> > ......... Tıp Fakültesi Yurtiçi Yayın Koordinatörü> > Cep Tel: 05XX X91 65 65 -- 05XX X04 02 22
Bu ve benzeri mesajlar farklı zamanlarda gönderilir..İyi niyetli olabilir ancak doğru mu yanlış mı belli değil.Telefon numaralarını aramak gerekebilir veya tuzak olabilir mi dikkat etmek lazım..
Bahsedilen yardım konusu doğrumu diye telefon numarasını arayacakken arama motorlarında aratmak istedim , bu konuyu...
2007 yılından bu yana bu konu var ve asılsızmış.İyi niyetli olarak gönderilmiş olabilir ama sonradan veya birileri olayı farkklı yönlere taşımış.

8 Aralık 2009 Salı

DEVRİM ARABALARI BU HAFTA SİNEMALARDA

Türkiye'de imal edilen ilk otomobil
( prototipten öteye gitmesine izin verilmeyen)
Devrim'in
sinemasını izleyemeyenler için bir fırsat daha var.
adresine göre Devrim Arabaları 8 Aralık ile13 Aralık arası bazı Kültür Merkezleri'nde gösterilecek.

1 Aralık 2009 Salı

KURBAN BAYRAMI

Bu resmi Kurban Bayramı'na yetiştiremedik ama yine de ekliyoruz.
Bir daha ki Kurban Bayramı'na şimdiden hazır.. Bayramdaki haberlere bakılırsa bu resim çok gerçekçi!!!

19 Kasım 2009 Perşembe

17 Kasım 2009 Salı

HAK ve EŞİTLİK

Artık sızlanma, şikâyet etme, ağlama zamanı geçti. Her yerde çöküntü, gayesizlik ve yanılgı havası hâkim. Bu gidiş nereye diye sormaya kalkışmak ise aymazlıktır. Artık yolun ötesi görünmüştür. Siyaset, ekonomi ve güvenlik meseleleri diz boyu olup bunları ortadan kaldırmak için cesur ve erdemli bir siyasi mücadele şarttır.
İnsanların yeryüzünde görüldüğü ilk zamanlardan bu güne dek, kavgaları, çekişmeleri, ayrışmaları, savaşları, akla gelebilecek her türlü çatışma, mücadele, doktrin ve rejimlerin iki ana sebebi vardır, bunlar;
" Hak ve eşitlik" tir.
Kuruluş sürecinde olan ve kısa bir süre sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin siyasi sahasına çıkacak olan "HAK VE EŞİTLİK" Partisinin değişmez ilkeleri, gerçekleştireceği hizmetler aşağıda sunulmuştur:
1. Milletvekili, üst bürokrat ve memur dokunulmazlığı kaldırılacak, herkes adalet önünde hesap verecektir.
2. Ülkenin baş düşmanları olan fakirlik ve cehalete, bütün kaynaklar seferber edilerek savaş açılacaktır.
3. Siyasi partiler ve seçim yasaları tam bir demokratik düzene sokulacaktır.
4. Yargıya bütün dünyada olabildiğinden de daha üst bir bağımsızlık sistemi getirilecektir.
5. Halkın aç gezdiği bu memlekette halkın parası olan hazineden, partilere yardım yapmak akıl dışıdır, kaldırılacaktır.
6. Bölücüler ve teokratik devlet peşinde koşanların önü tamamen kesilecek, Güneydoğu'daki halk teröristlerden soyutlanarak dağlar silahlı eşkıyalardan temizlenecektir. Bu milletin, evlatlarının canı bu kadar ucuz değildir. 25 yıldır süre gelen kanın akışı daha fazla devam edemez.
7. Yolsuzluk, hırsızlık ve rüşvet denilen rezilliğe hiç kimsenin tevessül edemeyeceği yasal düzenlemeler yapılacak ve tam tatbik edilecektir.
8. Vergi sisteminde adil ve dürüst şekilde uygulanacak düzenlemeler yapılacaktır. Emek ve alın teri her şeydir.
9. Ulusal kaynakların kullanımında öncelik sosyal güvenlik sistemi, eğitim ve sağlıkta olacaktır. Sosyal güvenlik sistemine dâhil edilmeyen tek kişi kalmayacaktır.
10. Bütün keyfi harcamalara, saltanatlıklara, ayrıcalıklara, lüks yaşama, kamu ve mahalli yönetimlerde son verilecektir. Yağma sofrası ortadan kaldırılacaktır.
11. Dış siyasette tek ilke olacaktır; "Başı dik devlet, onurlu millet". Her tavır, her görüşme, her protokol, her tutanak, her antlaşmada esas budur.
12. 1960'dan başlayarak, gerçekleşmiş veya yarım kalmış teşebbüsler halinde Ordunun siyasi sürece müdahaleleri vardır. Ordu, direkt veya dolaylı hayatı boyunca fiilen siyaset dışı kalacaktır.
13. Tam bağımsızlık (Tam İstiklal) ve ulusal egemenlik (Kayıtsız Şartsız Milli Hâkimiyet) bütün faaliyet ve çalışmaların temel fikridir.
14. Bu gün dünyada dolaşan paranın %50'si yiyecek alanında bulunmaktadır. Petrol için geri kalan paradan sadece 1/3 kullanılmaktadır. Dünyanın geleceği kıymetli tarım alanları ve suya bağlıdır. Topraklarımıza, sularımıza, ormanlarımıza sahip çıkmak çocuklarımıza yapılacak en büyük hizmet olacaktır.
15. Din bir vicdan işi olduğundan parti, dini dünya ve devlet işleri ile siyasetten ayrı tutmayı, milletimizin çağdaş medeniyet yolunda ilerlemesi için başlıca şartlardan bir sayacaktır. Bu ülkenin çocukları dinci, dinsiz, şu mezhepten bu mezhepten diye asla ayrılamaz, bölünme sebebi ve taraf tutmak kabul edilemez. Birbirlerine rastladıklarında: "Selamün Aleyküm" diyen de, "Merhaba" diyen de bu toprağın ve bu kültürün çocuklarıdır.
16. Söze, yazıya, fikre ve düşünceye hiçbir sebep ve gerekçeyle gem vurulamaz, sansür uygulanamaz.
17. Devletin sahibi ve efendisi millettir ve devlet millete hizmet için vardır. Devletin asli işi de, adaleti ve güvenliği sağlamaktır. Bu işini de en hızlı, en sağlam, en güven verici şekilde yapacak tarzda gerekli düzenlemeler yapılacaktır.
18. Ülkedeki tüm eğitim ve öğretimin, müfredat konu ve kapsamları akılcı, çağdaş sistemlere uygun olacak şekilde değiştirilecektir.
19. Milletin kendi haklarını savunması lazımdır. Yarı bağımlı bir ülkede yaşayan bir insan, yürüyen ıztırapdır. Bir millet bağımsızlığını kaybedince, O millette herkes hiç olur.
20. Özgürlük her şeydir. Özgür olmayan insan cesur olamaz. Özgür olmadığından cesarette gösteremeyen insanın, başka yetenekleri olsa bile onların hakkını veremez. Demokrasi de ancak özgür birey ve toplumlar sayesinde gerçek niteliklerini ortaya koyabilir. Halkın hükümetleri denetleyemediği yerde demokrasiden bahsedilemez.
"HAK VE EŞİTLİK" HAREKETİNDE YER ALACAKLARIN DOĞASI VE FELSEFELERİ:
1. Türkiye çürük bir düzene doğru yol almaktadır. Aşırı derecede dayanıklı ve iddialı vatanperver insanlara ihtiyaç vardır.
2. Bu dönemde az çok okuyan, düşünen, dinamik bir insanın politika dışında kalması imkânsızdır.
3. Cumhuriyet ve demokrasi gözü pek muhafızlara ihtiyaç duymaktadır.
4. Kadın ve erkekler bu yolda müşterek mücadele etmek zorundadır. Şahsi karar ve teşebbüsün tam ve kesin damgasının vurulması gerekir. Böyle bir siyasi hareket, mizaç, ruh yapısı, mücadele metot ve alışkanlıkları bakımından farklı bir insan ister.
5. Her faaliyet halka dayalı, halkın içinde, halkın kültür ve ihtiyaçlarına dönük olarak ve mutlaka onu huzurlu kılmak, mutlu etmek için yapılacaktır. Millete bahane anlatılmaz!
6. Kitleler ateşlenmeli, coşturulmalı, fakat bu; halk kitlelerinden alınacak ateşle yapılmalı, ruhları tutuşturulmalıdır. Bunun için açık fikirli konuşmalarla hayata ait konular işlenmelidir.
7. Hasım kazanmanız kaçınılmazdır. Savaşçı bir karaktere sahip olmalısınız ve haklı olduğunuzu bildiğiniz zaman, asla uzlaşmaya gitmemelisiniz. Hak verilmez.
8. Sabırsızlık ve cesaret kaybı insanı daha kolay bir yola sapması için ayartır. Bu kestirme yollar asla işe yaramaz. Onu seçtiğiniz için de duyacağınız pişmanlık, umutsuzluk duygularınızı daha da artırır.
9. Halkımızın dertleri kendi derdimizdir. Duygu, düşünce ve hayallerinizi ustalıkla kaynaştırırsanız, dağlar bile eğilir.
10. Halk, toplumsal ve ulusal meselelere meraklı hale getirilmelidir. İnsanlarımız şahsi sorumluluklarının farkına varmadığı sürece ülkenin yenilenmesi ve gelişmesi olmayacaktır. Halkın kendi gücünün ve olanaklarının farkına varması sağlanmalıdır.
11. Gençliğin yakıcı ateşini söndürmek, bir millete yapılabilecek en büyük kötülüktür. Yolları açılacak.
12. Bir milletin kendisini unutması en büyük kusurdur. Kendi benliğini kanıtlamayan toplumlara dünya saygı duymaz.
13. Daha fazla geç kalınırsa görülen o dur ki, geçmişteki birkaç neslin ortak zaaflarını gelecekteki bir nesil ödeyecektir.
14. Halkın bir bölümü dert küpü, bir bölümü de kan uykudadır. Aldatılmaya ve avutulmaya son verilecektir.
15. Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ÜN Cumhuriyetin kuruluşunda öngördüğü: "İmtiyazsız, sınıfsız, bir kitleyiz" hedefi üzerine yorulmadan, bıkmadan yürümek esastır.
Yüreği ve ruhu özgür insanlar kendi türlerinin en kıymetli örnekleridir. Titreyen ve korkan zaten yaşayamaz. Ölümün avcılık yaptığı bu dünya da özgürlük dışında hiçbir şeyin önemi yoktur.
Dünya üzerinde yamyamlık devam ediyor, sadece insanları yeni usullerle yiyorlar. Dünya siyasi tarihinden çıkan sonuç, toplumlar "Ya emir alıyorlar ya da emir veriyorlar". Yani ya efendi ya da hizmetli durumdalar. Böyle giderse, bizim de geleceğimiz kusursuz hizmetli görünümündedir.
Halkın aklı, halkın iradesi, halkın enerjisi ile halkın fikrinin ve vicdanının uyandırılması lazımdır. Moral çöküntüsünün sonu buhrandır.
Hatıralar da dal ister, kuşlar gibi konacak!
İşte size tarihsel ve toplumsal bir dal teklif ediliyor. Ve bir milletin göğsü nefes almak için rüzgâr bekliyor. Hüküm sizin, karar sizin, vicdan sizindir ve her insan kendi hayatının mimarıdır.
Bir insanın en kıymetli en son sarılacağı şeyi onurudur. Onu kaybettikten sonra geriye ne kalır ki?
Yaşasın Vatan Yaşasın Türk Milleti!
Osman Pamukoğlu "Hak ve Eşitlik" kuruluşu adına 28 Temmuz 2008
Yazının kaynağı; www.hakveesitlik.org.tr
Günümüzde, hak ve eşitlik için farklı şeyler söyleniyor.Adı değişiyor, özgürlük oluyor, demokrasi oluyor.Farklı terimler, kelimeler diyebilirsiniz; insanlar özgür olmalıdır, Evet.Her insan özgür olduğuna göre yada olması gerektiğine göre Eşit midir?Herkesin özgürlük hakkı değil midir?
Bu değerler parayla veya makamla etkilenir mi?
Birde, kişinin özgürlüğü başkasının özgürlüğünü engellerse ne olur;
kıyamet ondan kopar.
Her neyse, Hak ve Eşitlik hakında farklı bir yaklaşım yazılmış adı geçen sitede.Okumaya , düşünmeye değer.Yine bildiğimizi yapalım!

Son 7 günde en çok okunanlar

EMEĞE SAYGI, KOPYAYA HAYIR

Protected by Copyscape DMCA Copyright Protection
Link verilmeden, ad belirtilmeden hiçbir materyal kullanılamaz.
_____________________©___________________
Site içeriğinin izinsiz kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Aksi halde yasal yollara başvurulur.
Copyright © 2009 Her hakkı saklıdır