hastalık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hastalık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Kasım 2009 Pazar

H1N1'E KARŞI YAPILMASI GEREKENLER

Sağlığınız yerinde ve H1N1 hastalık belirtileri göstermiyorken virüsün vücutta üremesini, belirtilerin daha da şiddetlenmesini ve ikincil enfeksiyonların gelişmesini önlemek için dikkatimizi bahsedilmeyen bazı çok basit önlemler uygulanabilir.
1. Ellerin sıklıkla yıkanması ( Bütün bildirgelerde bahsedilmiştir)
2. “Hands-off-the-face” “Ellerinizle yüzünüze dokunmayın” yaklaşımı. Yemek, banyo ve yara bakımı gibi zorunluluklar dışında yüzünüzün herhangi bir yerine dokunmaktan kaçınınız.
3. Ilık tuzlu suyla günde iki kere gargara yapınız (tuza güvenmiyorsanız listerin kullanınız). H1N1 ‘in boğaz ve burun boşluklarında çoğalıp enfeksiyona sebep olarak karakteristik belirtileri göstermesi için 2 -3 güne ihtiyacı vardır. Sağlıklı bir kişinin ılık, tuzlu suyla gargara yapmasının etkisi hastalığa yakalanmış olan bir kişinin tamiflu kullanması ile aynıdır. Bu basit ucuz fakat güçlü önleyici yöntemi küçümsemeyiniz.
4. Yukarıdaki 3. Önleme benzer olarak; Burnunuzun içini en az günde bir kere ılık tuzlu suyla temizleyiniz. *Günde bir kere burnunuzu sümkürün ve sonra ılık tuzlu suya batırılmış pamuk tamponlarla silerek temizleyiniz. Bu yolla burnunuzda bulunak virüs sayısını etkili bir şekilde azaltmış olursunuz.
5. Narenciye suları gibi C vitamin bakımından zengin olan yiyecekler kullanarak doğal bağışıklığınızı güçlendiriniz. Eğer ilave olarak C vitamin kullanmak zorunda iseniz emilimi artırmak için mutlaka Çinko ile birlikte alınız.
6. Bitkisel çaylar, çay, kahve gibi sıcak veya ılık içeceklerden içebildiğiniz kadar çok içiniz. * Sıcak içecekler içmek gargara yapmakla aynı etkiye sahiptir fakat ters yöne doğru. Sıcak içecekler virüsleri yaşamaları mümkün olmayan ortama sahip olan mideye doğru yıkayarak götürürler. H1 N1 virüsü mide’de çoğalamaz, herhangi bir zarar veremez ve hayatiyetini devam ettiremez.
Bu, alıntıdaki yazılanlar; ister aşı yaptırın aşı yaptırmayın her türlü grip ve hastalık için uygulanması gerekenlerdir.
Temizlik ve beslenme, en dikkat edilmesi gereken konulardır.

28 Ekim 2009 Çarşamba

HASTALIĞIN HER TÜRLÜSÜNE; OKSİJEN


Türkiye’nin dört bir yanından domuz gribi vakası haberleri geliyor. Yetişkinler nispeten korunma yollarını öğrenseler de özellikle anne babalar okula giden çocukları için endişe ediyorlar. Önümüzdeki günlerde domuz gribi vakası sayılarının da artacağı öngörülüyor. Peki okul çağındaki çocukları bu tehlikeden uzak tutmanın bir yolu var mı? Memorial Hastanesi Klinik Laboratuvarlar Koordinatörü ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kenan Keskin anne babalar tavsiyelerde bulunuyor.Çocuğunuz domuz gribi aşısı olmalı mı? Daha önce izlenmiş olan grip pandemilerinde (Salgın bir hastalığın kıta düzeyinde çok geniş bir alana yayılması) ve gribin yoğun olarak görüldüğü dönemlerde yapılan araştırmalardan elde edilen morbidite (hastalık oluşması) ve mortalite (ölümle sonuçlanma) bilgilerine dayanarak, okul çağındaki çocukların grip açısından özel bir risk grubu oluşturduğu kabul edilmiştir.Bu çalışmalar sonrasında, sezonal grip aşılarının okul çağındaki çocuklarda kullanımının yarar ve zararları konusu da değerlendirilmiş; grip hastalığının, okul çağındaki çocuklar için zaten büyük bir tehdit oluşturduğu, buna karşılık sezonal grip aşılarının küçük bir risk içerdiği, dolayısıyla okul çağındaki çocuklarda uygulanabileceği sonucuna varılmıştır.Günümüzde domuz gribine karşı da bir koruyucu aşı geliştirilmiş olmakla birlikte bu yeni aşının okul çağındaki çocuklarda kullanımının güvenilirliği henüz kanıtlanmamıştır. Fakat yine de hastalığın daha büyük bir risk oluşturacağına kanaat getirilirse aşının gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu konuda çalışmalar sürdürülmektedir.
Bu durumda okula giden çocuklar gripten korumak için neler yapmalıdırlar?
• Okulda, çocukların birlikte oynadığı oyunlar yerine daha az temas kuracakları oyunlara yönlendirilmeleri gerekir.
• Okuldaki arkadaşlarıyla, zorunlu olmayan yakın temastan (sarılma, öpüşme, beraber oynanan oyunlar vs…) kaçınmaları gerekir. Unutmamalı ki grip, hastalıklı birine bir metreden daha yakın olduğunda insandan insana bulaşır. Öğretmenlerin çocukları bu konuda uyarmaları gerekmektedir.
• Ellerini sık sık, özellikle öksürdükten veya hapşırdıktan sonra su ve sabun ile yıkamaları gerekmektedir.
• Öksürürken veya hapşırırken ağızlarını kağıt mendil ile kapatmaları gerektiği öğretilmelidir. Mendil kullanımını özendirmek gereklidir.
• Öksürdükten veya hapşırdıktan ya da hasta olma ihtimali olan birisi ile temasta bulunan çocuklara, ellerini yıkayıncaya kadar; göze, burna veya ağza sürmemeleri gerektiği anlatılmalıdır. Virüs bu yolla bulaşabilmektedir.
• Eğer çocukta kağıt mendil yoksa veya çıkarıp kullanmaya fırsat bulamadıysa, öksürürken veya hapşırırken ağzını eliyle kapatmalı ve hemen elini su ve sabunla iyice yıkaması gereklidir.
• Hasta kişilerle yakın temastan uzak tutulmalılar. Temas zorunlu ise maske ve eldiven kullandırılmalı, temas sonrası hemen ellerini su ve sabun ile yıkamaları gerekmektedir.
• Grip belirtileri olursa hemen doktora veya hastaneye başvurun. ‘Çocuktur, soğuk algınlığına yakalanmıştır’ demeyin. İlk belirtiler griple aynı olacağından hastalığın Domuz gribi olup olmadığını anlamak için bir uzmana görünmek gerekir.
• Eğer çocuk hasta ise okuldan geri kalacak düşüncesi ile okula göndermeye çalışmamalı ve çocukların diğer kişilerle temasını sınırlandırmalıdır. Suya sabuna dokunmayı özendirmeli; ellerin su ve sabun ile yıkanması mikroplardan korunmanın en etkili, en ucuz ve en kolay yoludur. Ancak etkili olabilmesi için en az yarım dakika süreyle ve parmak araları da dahil olmak üzere her yerin iyice yıkanması gerekmektedir. Su ve sabun yerine alkol bazlı el dezenfektanları da kullanılabilir.
Domuz gribinden koruyan veya vücudumuzun direncini arttıran besinler;
Kırmızı biber: Portakalda bulunan C vitamininin 2 katını içerir. C vitamini gribin etkisini yüzde 80 oranında azaltabilecek kadar güçlü bir silahtır.
Yoğurt: İçinde bağırsaklarda mikroplarla savaşan yararlı bakteriler olan probiyotik bulunur.

Badem: Hastalıklarla savaşan antioksidan E vitamini bakımından zengindir. Gripten korunmak için her gün bir ara öğün olarak 24 tane badem yemeye çalışın.
Taze patates: İçindeki “beta carote ”, gribe karşı koruma özelliğini verir. Vücutta A vitaminine çevriliyor ve grip tedavisinde önemli rol bir oynuyor.
Tavuk suyuna çorba: Vücutta mukus üretimini artırarak gribin boğaz ağrısı ve öksürük gibi etkilerini yatıştırmaya yardımcı olur.
Sarımsak: Sülfür maddesi grip sezonunda bu hastalığa yakalanma riskini 2.5 kat azaltıyor ve virüsü öldürme özelliği de bulunuyor. Taze sarımsak daha etkili.
Zencefil: İçeriğinde doğal olarak bulunan “gingerol” maddesi, her türlü enfeksiyonu uzakta tutmaya yardımcı. Zencefil çayını tercih edebilirsiniz.
Ceviz: Antioksidan selenyum soğuk algınlığı, grip ve kansere karşı koruma sağlar. İçindeki selenyum oranı diğer tüm gıdalardan 10 kat oranında daha fazladır.
Turunçgiller: Önemli bir C vitamini kaynağıdır. Özellikle sigara kullanıyorsanız gribe yakalanma riski daha yüksek olduğu için bol bol C vitamini almanız gerekiyor.
Bal: Doğal olarak antibakteriyel özelliklere sahiptir. Çaya ya da yoğurda katarak tüketirseniz etkisi daha da güçlü olur.
Lahana: Ispanak ve lahana gibi koyu yeşil renkli yaprağa sahip sebzeler, bağışıklık sistemini gribe karşı güçlendiren D vitamini bakımından zengindir.
Mantar: Beta-glucan isimli gribe karşı koruyan bir madde içerir. Bağışıklığın grip virüsünü tanımasını ve onu yok etmek için harekete geçmesini sağlar.
Yulaf: Lif, E ve B vitamini ayrıca bağışıklık sistemini güçlendiren mineraller ve beta-glucan’lar bakımdan zengindir.
Elma: Bilim adamları, düzenli olarak elma yiyen insanların gribe yakalanma riskinin azaldığını ortaya koydu. Günlük C vitamini ihtiyacının yüzde 25’ini karşılar.
Kırmızı et: Bağışıklık sistemini harekete geçirmek için kırmızı et tüketmek gerekiyor. Yetişkinlerin günde ortalama 40-60 gram et tüketmesi tavsiye ediliyor.
Balık: Omega 3 tüketimini artırarak grip ve benzeri enfeksiyonları uzakta tutabilirsiniz. Haftada 2 porsiyon balık tüketilmeli.
Soğan: Doğal antibiyotikler içerir. Bunun yanında gribe karşı bağışıklık sistemini güçlendiren “quercetin” isimli bir madde de bulundurur.
adresinden alınmıştır.


Domuz gribi ve diğer hastalıklardan korunmak için bol temiz hava gerekiyor, Bulunduğunuz mekanı sık sık havalandırın.Bol su içmek ve dirençl sağlayan yiyecekler yenmeli..Önce oksijen olacak.Birde temizlik unutulmamalı, kalabalığa da mecbur kalmadıkça girilmemeli.
Deli dana, kuş gribi, kene nin sebebp olduğu hastalık ve domuz gribi; galiba küresel para kazanma hırsına kurban oluyoruz.
Son olarak; temizlik, temiz hava, bol su ve bol gıda özellikle direnç sağlayacak besinler, alınmalı..

9 Nisan 2009 Perşembe

SİZE DE ÇIKABİLİR!

Yer; İstanbul Gaziosmanpaşa meydanı.
Tarih; 9 Nisan 2009
Saat; 12.30
Meydanda bir kadın çığlıklar atarak sağa sola koşturuyor. 5 dakika sonra durmadan bağırmaya devam eden kadın soyunmaya başladı.Tam soyunamadan , yakındaki kalabalıktan bir kaç kişi çıkardığı elbiseleri üstüne sararak kadını engellemeye başladı.Bulunduğum yer 400 metre kadar uzaktaydı.
Sonra uzaklaştım, herkesin başına gelebilir bir durum, hayatta her şey aniden değişebilir..Hayatınız birden kararabilir.
Böyle günler hepimizden uzak olsun..
O kadının belki , kocası işsiz, belki kötü hastalığı olan biri vardı ailesinde.Belkide kendisi ruhsal bunalımda veya tedavi görüyordu..
Ama ekonomik durum ve sağlık hizmetleri yeterli değil.
İşsizlik tavan yapmış durumda, sağlık hizmetleri koruyucu değil.Hele işiniz yoksa yada yeterince maaşınız yoksa her şey boş, bu tip tablolarla karşılaşmak çok olası..
Yetkililer acaba koltukta oturmaktan başka bir şeylerle de uğraşabilirler mi?
Gerçek; bu...

Son 7 günde en çok okunanlar

EMEĞE SAYGI, KOPYAYA HAYIR

Protected by Copyscape DMCA Copyright Protection
Link verilmeden, ad belirtilmeden hiçbir materyal kullanılamaz.
_____________________©___________________
Site içeriğinin izinsiz kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Aksi halde yasal yollara başvurulur.
Copyright © 2009 Her hakkı saklıdır