ankara etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ankara etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Eylül 2009 Perşembe

YORUMSUZ YAZILAR 10.9.9

Bu manzara karşısında kahrolan yetkililer istediği kadar konuşsun. “Doğa olaylarının doğal afetlere dönüşümü engellenebilir bir olgudur.”
Ama dere yatağına bina yaparsan, çukur yere tır garajı yaparsan, kanalları yetersiz yaparsan, afete davetiye çıkarmış olursun.
Eh, afet de eşek değil. Davet edersen gelir. Davete icabet etmek gerektir çünkü.
Ankara Büyükşehir Belediyesi
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, yeni Adalet Yılı'nı açış konuşmasında "adalet personelinin sorunlarını da" gündeme getirdi.Çözümü için "öğütlerde, önerilerde" bulundu.
Bakın “görülmemiş afet” diyorlar.
Görüldü halbuki.
Hem de “görülmemiş” diyen basınımızın burnunun dibinde...
Basın Ekspres Yolu’nda görüldü.
*
Aynı yer, aynı dere.
1995’ti sene.
*
Kimdi belediye başkanı?
Şimdiki Başbakan.
Kimdi İSKİ müdürü?
Şimdiki Çevre Bakanı.
Asfaltta kayıkla geziyoruz...
Kimdi kayık müdürü o günkü?
Ulaştırma Bakanı bugünkü.
*
15 senedir İstanbul’u...
7 senedir ülkeyi yönetiyorlar.
Depremde, evden çık!
Karda, evden çıkma!
Yağmurda, üst kata çık!
Gözleri var görmezler, diyor ya...
Görülemiyor hâlâ.
İkinci yarıda da orta sahası olmayan milli takımı, ne yaptığını anlayamadığımız milli takımı izliyoruz. Blazeviç sahadaki iyi zamanlı değişikliklerle onbiri daha diri tutarken, bizimkilerin enerjisi tükeniyor.
Tekrar başa dönelim ve bir kez daha ibadetlerin özü, ruhu diyelim. O ruh sadece Hakk'ın rızasını gözetmekle elde edilir. Cennet ümidi, cehennem endişesi bile ruhu yakalamak için bir engeldir.
Yazıyı bir menkıbe ile bitirelim: Rabiayı Adeviye bir gün bir elinde su dolu bir kova, diğer elinde ateş dolusu bir kürekle sokakta yol alır. Sorarlar, 'Nedir bu hal?' diye. "Su ile cehennem ateşini söndürmeye, ateşle cennet köşklerini yakmaya gidiyorum." der. 'Neden?' denildiğinde ise, "İnsanlar cennet ümidi ve cehennem korkusu ile değil, sadece Allah aşkı için ibadet yapsınlar." diye cevabını verir.
BİR: AKP’li bir arkadaşım, “Herkes bize çatıyor... Sanki yağmuru AKP yağdırıyor” deyince dayanamadım, şöyle dedim: “Tayyip Bey, İstanbul’a başkan seçildiğinde ‘Tayyip geldi / bereket geldi’ diyordunuz... Çok yağınca Allah’tan, kararında yağınca Tayyip bereketi... Ne iş?” AKP’li arkadaş sustu kaldı, iyi mi?
İKİ: İstanbul Valisi Muammer Güler, “Bu sele hiçbir altyapı dayanamaz” demiş... Acaba Vali Bey’e Londra’nın altyapısını inceleme cezası mı versek?
ÜÇ: Farkında mısınız? 23 kişi ölmüş... Ama şu ana kadar “nerede devlet” diye bağırana rastlamadım.
DÖRT: Tarih tekerrür ediyor: Ayamama Deresi yine taşmış. Ne diyordu Tayyip Bey’in de hayranı olduğu şair Mehmet Akif: “Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar / Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?”
BEŞ: Kadir Topbaş, “Bu tablo İstanbulluların tedbirsizliğinin sonucudur” demiş... Bence biz yine de “Olaya olumlu tarafından da bakalım: Barajlardaki doluluk oranı rekor seviyeye ulaştı...” şeklinde bir açıklama yapmadığı için dua etmeliyiz.
Not; yazılar ilgili linklerden kısa alıntılardır.

Son 7 günde en çok okunanlar

EMEĞE SAYGI, KOPYAYA HAYIR

Protected by Copyscape DMCA Copyright Protection
Link verilmeden, ad belirtilmeden hiçbir materyal kullanılamaz.
_____________________©___________________
Site içeriğinin izinsiz kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Aksi halde yasal yollara başvurulur.
Copyright © 2009 Her hakkı saklıdır