Great Place to Work tarafından yapılan araştırmaya göre, Türkiye iş yerinde mutluluk sıralamasında 45 ülke arasında 41’inci. OECD tarafından yayımlanan İstihdam Görünümü Raporu'na göre, Türkiye’de çalışanlar yılda 1.832 saatini iş yerinde geçiriyor.
Nörobilim alanında yapılan araştırmalar mutluluğun ya da mutsuzluğun tamamıyla beynimizdeki kimyasallardan kaynaklandığını gösteriyor. Son 20 yılda insan kaynakları sistemlerinde ve iş yerlerindeki fiziksel şartlarda yapılan iyileştirmelere rağmen çalışan mutluluğu her geçen gün azalıyor. Great Place to Work verilerine göre, Türkiye, 45 ülke arasında çalışan mutluluğunda 41. sırada yer alıyor.
Bizi neyin mutlu edeceğini bilmiyoruz
Prof. Dr. Türker Baş, Galatasaray Üniversitesi’nde düzenlenen Joyology seminerinde iş dünyasından 300’ün üzerinde katılımcıya iş yerinde mutlu olmanın sırlarını paylaştı. Ayrıca Türker Baş, Amazon.com’da en fazla okunan iş kitapları arasına giren “Joy.ology: The Chemistry of Happiness” adlı kitabını imzaladı. Türker Baş, “Kendimizi ve çalışanlarımızı nelerin mutlu edeceğini bilmediğimizden, iyi niyetle yaptığımız çoğu şey bizi mutsuzluğa sürüklüyor. Bu tabloyu değiştirmek için öncelikle aynı hataları yapmayı bırakmamız ve mutluluğa farklı bir bakış açısıyla yaklaşmamız gerekiyor.” dedi.
Rutin mutluluk getirmiyor, risk alanlar daha mutlu
Günümüzün çalışma şartlarının insanlar üzerinde yarattığı problemlere ve gerçek mutluluk için somut ve uygulanabilir modellere dikkat çeken Türker Baş, sözlerine şöyle devam etti. “Bizleri mutsuz eden şeyleri doğru tanımlayabilirsek yapacağımız ince ayarlarla gerçek mutluluğu yakalayabiliriz. Mutlu olmayı garanti altına almak için daha önceki yıllarda memnun kaldığımız otelleri, tatil beldelerini seçiyoruz. Oysa beynimiz mutluluk kimyasallarını yeni, farklı durumlarda salgılıyor. Kendimizi yeterince mutlu hissedemeden geri dönmemizin nedeni, riske girmemek. Diğer hata ise mutluluğu sadece tatil dönemi ile sınırlandırmak. Tatil öncesi yapılan planlamalar ve tatil sonrasındaki anılar da mutluluk kaynağı. Mutluluğu bilmeden dar bir çerçevede arıyoruz. Aynı planları tekrarlamak yerine rutinin dışına çıkmalıyız.” Katılımcılara öncelikle ağırlıklarından kurtulmayı tavsiye eden Türker Baş, daha mutlu bir hayat için 5 öneri sundu:
Daha mutlu olmak için negatif enerjiden kurtulun
Olaylara negatif bakan ve davranışlarıyla sizin enerjinizi düşüren 4-5 kişinin isimlerini yazın. Her birinin karşısına hayatınızdan tümüyle çıkmaları halinde nasıl hissedeceğinizi, nelerin değişeceğini not edin. Her biri için ilişkiyi azaltma, ilişkiyi tümüyle kesme ya da kontrolü ele alma kararlarından birini seçin. Bu kararınızı nasıl uygulayacağınızı detaylı olarak yazın.
Sevdiklerinize yer açın
Hayatta en çok önem verdiğiniz, birlikteyken kendinizi çok iyi hissettiğiniz 4-5 kişinin isimlerini yazın. Her birinin karşına onlarla haftada ne kadar “kaliteli vakit” geçirdiğinizi yazın. Bu süreleri artırmak için neler yapabileceğinizi düşünün ve aklınıza gelen şeyleri not alın. Bir önceki adımdaki notlarınızı gözden geçirin ve bu kişilerle olan ilişkilerinizi yeniden tanımlayın. Onlara hayatınızda daha fazla yer açın.
Hayatınızdaki tekrarları yok edin
Her gün, her hafta, her ay, her yıl tekrarladığınız olayları, alışkanlıklarınızı not edin. Bu rutinlerin dışına nasıl çıkabileceğinizi düşünün, aklınıza gelen çözümleri yazın. Her bir rutinin dışına çıkmanızı sağlayacak planlar yapın ve bunları detaylı olarak yazın. Yeni yıl planınızı da bu kapsamda değerlendirin ve uygulamaya hemen başlayın.
Anlamlı hedefler belirleyin
2019 yılında başarmak istediğiniz hedefleri listeleyin. Listenizdeki maddelerin sizin için taşıdığı anlamları göz önüne alarak önceliklendirin. Bunlardan 3 ya da 4 tanesini seçin ve her biri için ayrıntılı bir uygulama planı oluşturun. 2018 yılında sizi benzer planları yapmaktan alıkoyan engelleri belirleyin ve her biri için önlem alın.
2019 için bir sosyal yardım planı oluşturun
Çevrenizdeki insanlara nasıl katkı sağlayabileceğinizi, nasıl yardım edebileceğinizi düşünün. Bu yardım türleri; maddi, erzak vb. yardımı yerine, insanlarla zaman geçirme, onlara günlük faaliyetlerinde yardımcı olma gibi faaliyetler olsun. Katkı/yardımlarınızı planlarken, sonuçlarını somut olarak göreceğiniz kişileri seçmeye özen gösterin. Planlamalarınızı yazılı hale getirin ve 2019 yılı takviminize işleyin.
Mutluluk Galatasaray Üniversitesi’nde ders oluyor
Panelde “İş yerinde Mutluluğun Temelleri” dersinin bu yıl bahar döneminde Galatasaray Üniversitesi MBA programında yer alacağını da söyleyen Türker Baş, ders kapsamında temel olarak; günümüzde iş yerlerinde kronikleşen mutsuzluk sorununun bilimdeki son gelişmelerin ışığında ele alınarak, çözüm için güçlü bir çerçeve ve yol haritası oluşturulmasının hedeflendiğini açıkladı. Dersi tamamlayan öğrenciler; mutluluk kavramına ve mutluluğun zihnimizde nasıl oluştuğuna ilişkin farklı ve sistematik bir bakış açısı kazanacak. Mutluluğun toplum ve şirketlere makro ve mikro düzeydeki etkilerini öğrenecek. Kısa ve uzun vadeli mutluluğu birbirinden ayırarak, sürdürülebilir mutluluğun nasıl sağlanabileceğini anlayacak. Mutluluk için bireysel ve kurumsal değişimin önemini, önündeki engelleri ve değişimin nasıl gerçekleştirilebileceğini öğrenecek. Kendileri ve kurumları için mutluluğa somut adımlarla giden bir yol haritası oluşturabilecekler.
Prof. Dr. Türker Baş kimdir?
1971’de Akhisar’da doğan Prof. Dr. Türker Baş, Galatasaray Üniversitesi İşletme Bölümü öğretim üyesi ve Liderlik Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürüdür. 1998 yılından bu yana insan kaynakları yapılanması ve kültürel değişim konularında danışmanlık vermekte, şirketlerin çalışan bağlılığı ve adanmışlığı yüksek, ideal bir çalışma ortamı oluşturmalarına yardımcı olmaktadır. Bugüne kadar basılmış sekiz kitabı olan Türker Baş’ın “Joy.ology: The Chemistry of Happiness” adlı eseri Amazon.com’da en fazla okunan kitaplar arasına girmiştir. “Anket Nasıl Hazırlanır, Uygulanır ve Değerlendirilir?” kitabı ise 60.000 üzerinde satılarak, ellinin üzerindeki üniversitede ders kitabı olarak okutulmaktadır. Ayrıca Türkiye’deki işveren markası uygulamaları üzerine yaptığı çalışma, Applied Psycholgy dergisinde, çalışan bağlığı ve prim sistemi konularındaki araştırmaları ise Harvard Business Review’de “Yeni Fikir” olarak yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder