Dünya Radyoloji Günü sessizce kutlandı.
Hani, bir dönem Tv Haberlerinde ''her nerde yaşanıyor ve yaşatılıyorsa'' sloganındaki gibi Radyoloji bazı yerlerde sorunlarıyla - faydalarıyla! hatırlandı.
Radyoloji alanında yaşanan sorunlarla ilgili 8 Kasım'da bir basın toplantısı düzenlendi.
İşte o basın toplantısında (çoğumuzun bilmediklerinden) bahsedilenler;
Bugün 8 Kasım, “DÜNYA RADYOLOJİ GÜNÜ”.
Bugün, röntgen ışınlarının, Alman Fizikçi W.C. Röntgen tarafından bulunuşunun 118. yılı ve bu vesileyle bugün tüm dünyada “DÜNYA RADYOLOJİ GÜNÜ” olarak kutlanmaktadır.
Gönül isterdi ki sağlık çalışanları bu günü bayram tadında kutlasın. Ne yazık ki radyasyonla çalışan tüm sağlık çalışanları, her yıl olduğu gibi, bu yıl da Dünya Radyoloji Günü’nü buruk bir şekilde kutluyor, kutlanıyor.
- Çünkü; Her yıl, radyasyonla çalışan bir çok sağlıkçıyı kanserden ve meslek hastalıklarından kaybediyoruz. Birçok sağlık çalışanı da radyasyona maruz kalma nedeniyle çeşitli hastalıklardan dolayı tedavi görmekte, yaşamlarını bu hastalıklarla mücadele ile sürdürmeye çalışmaktadır.
- Çünkü; Tüm sağlık alanlarında olduğu gibi radyoloji alanları da hizmet alımı adı altında özelleştiriliyor, radyasyon çalışanlarının hakları ellerinden alınıyor.
- Çünkü; Radyoloji Üniteleri Hizmet Satın Alma (Taşeronlaştırma) adı altında özelleştirilerek hizmet kalitesi düşürülüyor, az sayıda personel ile çok iş yapma, esnek-kuralsız çalışma yaygınlaştırılıyor, çalışanların emeği ucuzlatılıyor, iş güvencesi ortadan kaldırılıyor ve çalışanların birçok özlük hakkı ellerinden alınıyor.
- Çünkü; Radyoloji Üniteleri denetlenmiyor. Denetimden uzak bu merkezlerde mesleki ehliyet sahibi olmayan kişiler yaygın olarak çalıştırılıyor.
- Çünkü; Ticarileştirilmiş sağlık sisteminde hizmetin niteliğinden çok karlılığına bakılıyor, taşeronlaştırılmış bu merkezlerde gerekli gereksiz birçok radyolojik tetkik işlem yapılıyor. Erişkin, çocuk ayırımı olmaksızın bilinçsizce radyolojik tetkikler yapılarak gereksiz ve aşırı radyasyona maruz kalmalarına yol açılıyor. Bu uygulama, başta çocuklar olmak üzere, insan sağlığını tehlikeye atabilecek biçimde yaygınlaşıyor.
Buna rağmen Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda somut bir çalışmasının olmaması düşündürücüdür. Sağlık Bakanlığı'nı mesleki bilgi ve becerisi olmayanların çalışmalarını engellemek adına görevlerini yapmaya, sağlığın ticari bir alan olarak değerlendirilmesi adına başta çocuklar olmak üzere insan hayatını riske sokan gereksiz tetkiklerin yapılmaması için gerekli önlemleri almaya çağırıyoruz.
Radyoloji Teknisyen/Tekniker Eğitimi Sil Baştan Ele Alınması Gereken Çok Önemli Ve Acil Bir Konudur:
Radyoloji eğitimi Sağlık Meslek Lisesi düzeyinde değil, lise üzerine temellendirilmelidir. Çünkü, çocuklara bilinçsizce tomografi çektirmek ne kadar sakıncalı ise, çocuk yaşta çalışanın da radyasyon ile karşı karşıya kalmasına yol açan bir eğitim de o kadar sakıncalıdır.
Son iki yılda sağlık meslek liseleri sayısında patlama yaşanmaktadır ve sağlık meslek yüksekokullarının sayısı plansız programsız bir şekilde 5 kat artmıştır. Okulların sayısındaki bu artış sağlık çalışanlarını kaygılandırmaktadır. Genel liseleri Sağlık Meslek Lisesine dönüştürmek sorunları çözmemekte, daha da derinleştirmektir. Bu şekilde sağlık alanına ucuz işgücü sağlanmaya çalışılmaktadır. Bilinmelidir ki sağlık eğitimindeki nitelik bu şekilde düştükçe halka sunulan hizmetin de nitelikli olması olanaksızdır.
Radyasyon Sağlığa Zararlıdır:
Radyasyonun insan sağlığı üzerinde ciddi anlamda olumsuz etkiler bıraktığına ilişkin yüzlerce bilimsel çalışma mevcuttur. Bunun için başta Uluslararası Radyasyondan Korunma Komisyonu (ICRP) olmak üzere, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) ve Avrupa Enerji Topluluğu (AURATOM) gibi birçok uluslararası kuruluş radyasyon kaynaklarıyla çalışanların günlük çalışma sürelerini mevcut duruma göre mümkün oldukça azaltmayı tavsiye etmektedir. Türkiye, 22.06.1960 tarih ve 115 sayılı ‘Radyasyonlara Karşı Korunmaya Dair 1960 Sayılı İLO Sözleşmesi’ne taraf olmuş ve imza koymuştur. Bu sözleşme hükümleri üye ülkeler için bağlayıcı nitelik taşırken, Türkiye’de tanı ve tedavi amaçlı radyasyon uygulamalarında görev yapan radyoloji çalışanlarının günlük mesai süreleri Tam Gün Yasası ile %40 artırılarak 5 saatten 7 saate çıkarılmış, böylece uluslararası sözleşmelere atılan imzalar yok sayılmıştır. Bu uygulamanın haklı, meşru tarafı yoktur ve bilimsellikle açıklanması mümkün değildir.
Sağlık Bakanlığı’nın bu ısrarı radyasyon çalışanlarının hayatına mal olmakta, radyasyona bağlı hastalıklar artarak salgın gibi yaygınlaşmaktadır. Mesai saatlerinden başlayarak düzeltme yoluna gidilmesi, radyoloji ünitelerinin fiziki koşullarının iyileştirilmesi, kazanılmış hakların giderek azaltılması ve geri alınması işlemine son verilmesi, sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamının sağlanması gereklidir ve bu konuda ivedi adım atılmalıdır.
Sağlık Bakanlığı, radyoloji çalışanlarının sorunlarına karşı kayıtsız kalmaktan vazgeçip, radyoloji ünitelerinin envanterini çıkararak, acil, orta ve uzun vadede yapılacak bir eylem planı hazırlamalıdır. Meslek tanımlarının yapılması, yeterli istihdamın sağlanması, ehliyetsiz çalışmanın önüne geçilmesi, radyoloji alanında lisans tamamlama hakkının verilmesi, radyoloji departmanlarında fiziki eksikliklerin giderilmesi ve cihaz modernizasyonunun sağlanması çalışan sağlığı ve nitelikli bir sağlık hizmeti için şarttır.
Tüm bu olumsuzlukların yaşandığı, Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın çalışan sağlığını tehdit ettiği, sağlığı hak olmaktan çıkardığı bu koşullarda radyoloji çalışanlarının
8 Kasım Dünya Radyoloji Günü Kutlu Olsun.
Türk Tabipleri Birliği (TTB)
Türk Dişhekimleri Birliği (TDB)
Sağlık ve Sosyal Hizmet emekçileri Sendikası (SES)
DİSK, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık İş)
Türk Ebeler Derneği (TED)
Tüm Radyoloji Teknisyenleri/Teknikerleri Derneği (TÜMRAD DER)
Türk Medikal Radyoteknoloji Teknisyenleri/Teknikerleri Derneği (TMRT DER)
Sosyal Hizmet Uzmanlar Derneği (SHUD)
Türk Psikologlar Derneği
Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanlarının Sözü Sendikası (SÖZSEN)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder