4 Ağustos 2011 Perşembe

HERŞEYi BiLiYORUZ YA!

Bilmediklerimiz,
 yada az bildiklerimizden bazıları (derleme)
Oksijenin % 70’ini denizler sağlar.
Bir naylon poşet ortalama 12 dakika kullanılırken 
doğada çözünebilmesi için 500 yıl geçmesi gerekiyor.
Denizlerdeki çöpler her yıl 1 milyoından fazla deniz kuşunu öldürüyor.
Sigaranın dumanında 4000’den fazla zehirli madde bulunuyor.
Bunların çoğu kanserojen, radyasyon, füze yakıtı, akü metali, böcek, 
fare öldürücü, wc temizleyici, eksoz gazı…)
1 saat boyunca kulaklık takarsanız kulaktaki bakteri sayısı % 700 artar.
Ayakta dengede durmak için 300 kas görev yapar.
İnsan vücudundaki en güçlü kas dildir.
Kirpiler suda batmaz.
Sadece dişi sivrisinekler ısırır.
Atlar 1 ay ayakta kalabilir.
Kuşlara şimşek çarpmaz.
Zeytinyağı ham olarak yenebilen tek yağdır.
Gülerken 17, asık suratlı olunduğunda 25 adet yüz kası herket eder.
Bitkiler fotosentez i 1 saat bıraksalar dünyadaki tüm canlılar ölür.

BAZI SEBZELER YEDiKÇE ZAYIFLATIYOR MUŞ

Yedikçe  zayıflatan sebzeler; var mı böyle bir şey.
Varmış, uzmanlar tavsiye ediyor..
Sağlıklı yaşamak ve Kilo vermek için bir çok sebze ve meyve var. 
Bunları kullanmak, tüketmek lazım. Sağlığa dikkat etmek aslında zor iş. 
Buna dikkat etmeyince bu değerli  besinleri düzenli  tüketmekte çok olası değil.
Her öğünde karnınız acıktıkça istediğiniz kadar yeme özgürlüğü tanıyan 
bu sebzelelerle kiloları çabuk verirken sağlığınızdan da olmayacaksınız..
O sebzeler; salatalık, biber, kuru soğan, pazı, marul...

SARIKAMIŞ ve BiLiNMEYENLER

Geçtiğimiz  günlerde İz Tv'de Sarıkamış Şehitleri ile ilgili bir program vardı.
Büyük bir bölümünü izledim. Herkesin izlemesi hatta okullarda yer 
verilmesi gereken bir programdı.
Gerçi son yıllarda şehitler ve şehitlik kavramı bazılarınca etkisiz gösterilmeye çalışılmaktadır.Ancak bu girişimler sonuç vermeyecektir.
Özellikle Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr.Bingür Sönmez'in çabalarıyla bir çok şehit mezarı  ortaya çıkarılmış ve onun sayesinde gündeme taşınmış ve orada olanlar hatırlanılmaktadır.
Prof. Dr. Bingür Sönmez ve iş adamı Ahmet Günay önderliiğnde Sarıkamış Dayanışma Grubu kurularak bu konuda araştırmalar ve Sarıkamış Şehitleri'nin unutulmaması için çalışmalar yapılıyor.
bu konuda detaylı bilgi alabilir bilmediğimiz gerçekleri öğrenebilirsiniz..
Genel olarak askerlerimizin savaşmadan donarak şehit olduğu söylenir.
Ancak Sarıkamış Dayanışma Grubu'nun sitesinde; onlar bir gecede kurşun atmadan ölen zavallılar değil, süngü savaşıyla göğüs göğüse çarpışan
tepeler, kasabalar ele geçiren, 
Sarıkamış'ı iki kez geri alan kahramalardı şeklinde 
bilmediğimiz gerçekleri yazıyor...
ne zaman yapıldığını
onarım gerekip gerekmediği hakkında bilgi!! sahibi olabilirsiniz..
(Kiliselere gösterilen ilgiden buradaki Şehitlikler de nasibini almalı!)
Rusların esirlerimize ve halka davranışları hakkında da fikir sahibi olabilirsiniz.
Milletlerin/bireylerin  tarihinlerine sahip çıkıp çıkmaması
moda deyimle küreselleşen dünyada 
ne kadar etkili ne kadarı siyasi , kültürel vede ekonomik olarak başarılı oluyor 
günümüzdeki dünya tablosu gösteriyor.
Bunun için; basın, tv ve internet dünyasına 5 dakika göz atmanız yeterli olabilir..
Bilgi için;

29 Temmuz 2011 Cuma

SADAKA VERSEK NE OLUR?

Sadaka, yaklaşan Ramazan ayıyla  daha bir anlam kazanıyor. 
Gerçi sadakanın zamanı yoktur. Ne kadar erken verilirse geç kalınmassa o kadar faydalıdır. Veren içinde alan içinde.
Elektronik posta ad4resime gelen bir yazıdan sadaka ile ilgili olanı paylaşmak istiyorum.

''Ben Mutlaka Sadaka Vereceğim!

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

“Ey îmân edenler! Allâh’a ve ahiret gününe inanmadığı hâlde malını gösteriş için harcayan kimse gibi, başa kakmak ve incitmek sûretiyle, yaptığınız hayırlarınızı boşa çıkarmayın! (Sadakalarınızı imhâ etmeyin!)” (Bakara, 264)

Rasûlullah (sav) buyurdular:

“Hiç şüphesiz ki sadaka, muhtaç onu almadan önce Allâh’ın (kudret) eline geçer (yâni muhtâca verilen zekât ve sadakaları önce Allâh alır, sonra fukarâya devreder!)” (Münâvî, Künûzü’l-Hakâik, s. 34)

Allâh Rasûlü (sav) buyururlar:

“(Vaktiyle) bir adam:

“–Ben mutlaka bir sadaka vereceğim.” dedi.

Geceleyin evinden sadakasını alıp çıktı ve onu bilmeden bir hırsızın eline tutuşturdu. Ertesi gün belde halkı:

“–Hayret! Bu gece bir hırsıza sadaka verilmiş!” diye konuşmaya başladı.

Adam:

“–Allâh’ım! Sana hamdolsun. Ben mutlaka bir sadaka vereceğim.” dedi.

Yine sadakasını alarak evinden çıktı ve onu (bu sefer de bilmeden) bir fâhişenin eline tutuşturdu. Ertesi gün halk:

“–Olur şey değil! Bu gece bir fâhişeye sadaka verilmiş!” diye dedikoduya başladı.

Adam:

“–Allâh’ım! Bir fâhişeye (de olsa) sadaka verdiğim için sana hamd olsun. Ben mutlaka bir sadaka vereceğim.” dedi.

(O gece, yine) sadakasını alıp evinden çıktı ve onu (bu defâ da bilmeden) bir zenginin eline koydu. Ertesi gün halk:

“–Bu ne iştir! Bu gece bir zengine sadaka verilmiş!” diye (hayretle) söylenmeye başladı.

Adam:

“–Allâh’ım! Hırsıza, fâhişeye ve zengine (de olsa) sadaka verdiğim için sana hamdolsun.” dedi.

(Bu ihlâsı üzerine) uykusunda o adama:

“–Hırsıza verdiğin sadaka, belki onu yaptığı hırsızlıktan utandırıp vazgeçirecektir. Fâhişe belki yaptığından vazgeçip iffetli bir kadın olacaktır. Zengin de belki bundan ibret alıp Allâh’ın kendisine verdiği maldan muhtaçlara dağıtacaktır.” denildi.” (Buhârî, Zekât 14; Müslim, Zekât 78. Nesâî, Zekât 47) ''
Sadaka, yardımlaşmak, paylaşmak  ne kadar basit kelimeler
ama o kadarda  değerli ve anlamlı kelimeler...

26 Temmuz 2011 Salı

Türkiye'nin teknoloji ekranı TeknoTV yayında!

Teknolojiyi her yönüyle, enine boyuna işleyen video kanalı TeknoTV, Hürriyet WebTV çatısı altında yayın hayatına başladı.

"Türkiye’nin teknoloji ekranı" sloganıyla yola çıkan bu kanalda, size oldukça fayda sağlayacak teknolojik püf noktaları yer alıyor. Ayrıca, internet kullanımıyla ilgili detaylı ipuçları, merakla beklediğiniz en yeni ürünlerin özel tanıtımları ve satın alma rehberleri PCnet Yayın Yönetmeni Erdal Kaplanseren ve Çağla Pınar Tunçel’in sunuculuğunda yayımlanıyor.

webtv.hurriyet.com.tr/teknotv adresinden ulaşabileceğiniz TeknoTV, her hafta onlarca video ile zenginleşerek yeni içerikler sunmaya devam ediyor.

Örneğin, günlük hayatınızın büyük bir kısmını bilgisayar başında geçiriyor ve bu süreçte eski sevgiliniz gibi kişilerle karşılaşmak istemiyorsanız bu videoyu mutlaka izleyin! Açıkladığımız yöntemi kullanarak görmek istemediğiniz kişi ve ona ait görmeye katlanamadığınız yorumları internetinizden tamamen bloklayabilirsiniz. Dilerseniz şimdi Erdal Kaplanseren’e kulak verelim:




Content on this page requires a newer version of Adobe Flash Player.

Get Adobe Flash player




Bir bumads advertorial içeriğidir.

20 Temmuz 2011 Çarşamba

SAVAŞIN İKİNCİSİNDE ŞEHİT OLMAK

20 Temmuz 2011 akşamında gençlik ve aile kanalı olarak adlandırılan Karamel Tv' de Köprü adlı sinema filmi vardı. Filmin bir kısmını izledim.İkinci dünya savaşında bir köprüyü savunan genç askerlerin yaşadıkları anlatılıyor.Savaş içinde aşk ve korku temalarıda yer alıyor.Ancak yabancı yani ikinci dünya savaşındaki Alman veya diğer Avrupa ülkeleri askerlerinin şehit oldukları - olacakları da anlatılıyor. 
Doğrusu onlarda da Şehitlik kavramı var mı bilmiyorum, entresan bir konu?

8 Temmuz 2011 Cuma

KIRKPINAR GÜREŞLERİ KALEİÇİ NDE

650.ci Kırkpınar Yağlı Güreşleri hafta boyunca yapılan ve devam eden kültür etkinlikleriyle sürüyor.
Kırkpınar Güreşleri yayın ihalesi  RUMELİ TV tarafından alındı.
Yağlı güreşler için biletler Biletix'ten alınabiliyor..
Programda bir çok etkinlik yer alırken  Candan Erçetin başta olmak üzere bir çok sanatçı konser veriyor ve fuar alanında bir çok stand yer alıyor.. Etkinlikler çerçevesinde fotoğraf sergileride yer alıyor.
 Kırkpınar Etkinlikleri ,  iyi bir çevre düzenlemesi ve ulaşım ile daha düzenli bir konuma getirilebilir..
KIRKPINAR GÜREŞLERİNİN TARİHİ
''Orhan Gazi’nin Rumeli’yi ele geçirmek için düzenlediği seferler sırasında, kardeşi Süleyman Paşa 40 askerle Bizanslılar’a ait Domuzhisar’ın üzerine yürür. Baskınla burasını ele geçirirler. Öteki hisarların da ele geçirilmesinden sonra, 40 kişilik öncü birlik geri dönerler ve şimdi Yunanistan’ın topraklarında kalan Samona’da mola verirler. 40 cengaver burada güreşe tutuşurlar. Saatlerce süren güreşlerde, adlarının Ali ile Selim olduğu rivayet edilen iki kardeşin bir türlü yenişemedikleri görülür. Daha sonra bir Hıdrellez gününde, Edirne yakınlarındaki Ahıköy çayırında aynı çift yeniden güreşe tutuşurlar. Bütün bir gün güreşmelerine rağmen yine yenişemeyen kardeş pehlivanlar, gece boyunca da mum ve fener ışığında mücadelelerini sürdürmeye devam ederler. Ancak solukları kesilerek oldukları yerde can verirler.
Arkadaşları onları aynı yerdeki bir incir ağacının altına gömerek oradan ayrılırlar. Yıllar sonra ise aynı yere gittiklerinde iki pehlivanın mezarlarının bulunduğu yerde gür bir pınar görürler. Bundan sonra halk orada yatanların anısına o yöreye, “KIRKPINAR” adını verirler. Yunanistan’ın Samona köyünün merası içindeki alan asıl KIRKPINAR çayırıdır. Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı sonunda Kırkpınar Güreşleri Edirne ile Mustafapaşa  yolu arasındaki “Virantekke” denilen yerde düzenlenmiştir. Cumhuriyet’ten sonra 1924 yılında ise güreşler Edirne’nin Sarayiçi mevkiinde yapılmaya başlanmıştır.
Kırkpınar Güreşleri 1928 yılına kadar ağaları tarafından düzenlenmiştir. Güreşlerdeki ödülleri ve misafirlerin ağırlanmasını hep ağalar karşılamıştır. Ancak 1928 yılında ülkede meydana gelen ekonomik sıkıntılar nedeniyle ağalığa talip çıkmayınca, güreşlerin organize ve gelenleri ağırlama işi Kızılay ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından üstlenilmiştir.1946 yılında ise Tarihi Kırkpınar Güreşleri Edirne Belediyesi’nce düzenlenmeye başlanmıştır. Bu yıl da zamanın Belediye Başkanı Tahsin ŞIPKA Kırkpınar Güreşleri’ni Belediye hizmetleri arasına almıştır.
Kırkpınar Güreş ve Etkinlikleri için buraya bakabilirsiniz...

Son 7 günde en çok okunanlar

EMEĞE SAYGI, KOPYAYA HAYIR

Protected by Copyscape DMCA Copyright Protection
Link verilmeden, ad belirtilmeden hiçbir materyal kullanılamaz.
_____________________©___________________
Site içeriğinin izinsiz kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Aksi halde yasal yollara başvurulur.
Copyright © 2009 Her hakkı saklıdır