Bağımlılık tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla artan ve sadece kişinin sağlığını değil toplum düzenini tehdit eden bir sorun. Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi bağımlı anne babaların çocukları için başlattığı “Çocuk-Genç Destek Programı” ile Türkiye’de bir ilke imza attı.
Bağımlılık bir aile hastalığı. Alkol veya madde bağımlısı, tek başına problemin tamamı değil. Ailedeki her birey, özellikle de çocuklar, ebeveynlerinin yaşadığı bağımlılık probleminden olumsuz etkilenmekte. Araştırmalar bağımlı çocuklarının geleceğin bağımlıları olma ihtimalinin yüksekliğine işaret etmekte.
Çocuklar Neler Yaşıyor? Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Çocuk-Ergen Birimi’nden Klinik Psikolog Burcu Oğuzdoğan alkol veya uyuşturucu kullanılan evlerde büyüyen çocukların yaşadığı problemleri şöyle anlattı: “bu çocuklarda okul başarısında azalma, duygusal ve davranışsal problemler yaşama, sosyal hayata uyum sağlamakta zorlanma, yakın ilişki kurmakta zorlanma, düşük özgüven, fiziksel sözlü veya cinsel tacize maruz kalma riski, depresyon ve kaygı geliştirme riski, maddeyi ve alkolü ilk deneyimleme yaşının erken olması, madde ve alkol kullanımına başladığında bağımlı olma ihtimalinin yüksek olması daha sık görülmekte.
Ayrıca, ailenin madde kullanımına karşı olan tutumu bu konuda çocuğun davranışlarını belirlemede önemli bir etken. Örneğin; alkol veya madde bağımlısı anne-babanın çeşitli ilaçları kullanma alışkanlıkları, çeşitli sorunlarla karşılaştıkları zaman bunları çözmede kullandıkları başa çıkma yolları, çocuğun da sorunlarla karşılaştığında anne-babayı örnek alarak başa çıkmak için alkol veya maddeyi kullanmasına neden olabilmekte.
Dolayısıyla, bağımlı kişinin iyileşme sürecine girmesi, aileyi daha işlevsel yapabilse de tek başına tüm sorunları çözmekte yeterli olmayacaktır. İdeal olan ailedeki tüm bireylerin kişisel gelişim ve iyileşme sürecine adım atmasıdır.”
Peki Ne Yapılmalı? Bağımlı bireylerin çocuklarına yardım etmek amacıyla hazırlanan destek programları; bağımlı bir ebeveynle büyümenin kendileri üzerinde bıraktığı duygusal ve psikolojik etkileri azaltmalarına ve zorlayıcı yaşantılarındaki deneyimleri güçlü yönlerine dönüştürmelerine yardımcı olmakta.
Ayrıca bu programlar, kendilerinde var olan güçlü yönleri hakkında farkındalık kazanmalarını sağlayarak bağımlı bireylerin çocuklarını desteklemekte.
Psikolog Burcu Oğuzdoğan’a göre; bağımlı bireylerin çocuklarının yaşantıları sebebiyle problemli olan düşünme ve davranış biçimleri bir destek programında çalışıldığında, sahip oldukları bir çok özellik kendi gelişimlerde olumlu bir kaynak olarak kullanılabilmektedir.
Bağımlılık Kalıtımsal Olabilir Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Bağımlılık Merkezi Direktörü Prof. Dr. Kültegin Ögel, bağımlı ebeveynlerin çocuklarının taşıdığı riskler ile ilgili şunları söyledi: “Bağımlılığın kalıtımsal etkenler ile ilişkisi olduğuna dair ciddi veriler var.
Yapılan araştırmalar, alkol bağımlılarının üçte birinin ebeveynlerinin en az birinin de alkol bağımlısı olduğu gösteriyor. Alkol bağımlılarının çocuklarında da alkol bağımlılığı riski 4-5 kat daha fazla. Ebeveynleri sigara içenlerin tütün bağımlılığı riski 2 kat daha fazla. Eroin bağımlılarının akrabalarının %5’inde madde kötüye kullanımı söz konusu.
Alkol bağımlılarının evlatlık verilen çocuklarında alkolizm ve madde bağımlılığı riskinin yüksek olduğu saptanmış. Dolayısıyla, ebeveynlerin alkol veya madde kullanması, çocukları için önemli bir risk faktörü.”
Bağımlı Ebeveynlerin Çocuklarında Görülebilecek Psikolojik Problemler Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Işık Karakaya, bağımlı ebeveynlerin çocuklarının ruh sağlığı ile ilgili olarak şunların önemini vurguladı: "Bu çocuklarda: Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, karşıt olma- karşı gelme bozukluğu, davranış bozukluğu, bağlanma bozuklukları, depresyon ve kaygı bozuklukları kontrol gruplarına göre çok daha sık görülmektedir.
Ayrıca alkol ve madde bağımlılığı olan ailelerdeki çatışmalı ortam, yetersiz sosyal destek, ekonomik sorunlar, işsizlik, boşanma gibi ek psiko sosyal sorunlar da çocuklarda ortaya çıkabilecek ruhsal sorunların artmasının önemli bir sebebidir.
Bu nedenle, ailenin desteklenmesinin yani sıra çocuğun ayrıntılı değerlendirilmesi ve baş etme becerilerinin güçlendirilmesi çok önemlidir."
Türkiye’de Bir İlk: “Çocuk-Genç Destek Programı” Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Çocuk-Ergen Birimi olarak Türkiye’de ilk kez, grup çalışması olarak ve kişiye özgü bir tedavi modeli olarak uygulanabilen “Çocuk-Genç Destek Programı’nı hayata geçirmiş bulunuyoruz.
Bu programın amacı, alkol veya madde bağımlısının yakını olan çocuk ve ergenlerin bağımlı aile ortamında büyümelerinin olumsuz etkilerini azaltmalarına ve karşılaştıkları güçlüklerle uygun şekilde baş etmelerine yardımcı olmaktır.
Türkiye’de bir ilk olan programın bağımlı ebeveyne sahip olan çocuklara kazandıracağı bilgi beceriler: Bağımlılığın bir hastalık olduğunu öğrenmek,
Yalnız olmadıklarını fark etmek,
Yaşanılanlardan dolayı kendilerini suçlamamaları gerektiğini öğrenmek,
Ebeveynlerinin tedavi ve iyileşme sürecini anlamlandırabilmek,
Duygu ve düşünceleri ifade edebilmek,
Problemlerle uygun bir şekilde baş edebilmek için gerekli becerileri kazanmak,
Olumsuz duygularla baş edebilmek,
Güvenli ilişki kurabilmek,
Kendileri hakkında farkındalık kazanmak,
Güçlü yanlarını keşfetmek,
Sağlıklı olmayı ve yaşamdan keyif almayı öğrenmektir.
Çocuğunuzun destek mekanizmalarını güçlendirerek geleceğini değiştirebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder