Euler Hermes : Tahsilatın en zor olduğu 19’uncu ülkeyiz
Raporu değerlendiren Euler Hermes Grubu Baş Ekonomisti Ludovic Subran, tahsilatın ikna etmeye dayanan bir faaliyet olduğunu vurgulayarak, bununla kalmayıp pek çok başarılı müzakereyi de gerektirdiğini hatırlattı. Subran, “Ödeme uygulamalarından mahkemelere ve iflas süreçlerine kadar bir ülkenin çekiciliği hem itibarına, hem de dünyanın geri kalan kısmına birlikte kolay çalışılabilecek bir ülke olarak görülmesine bağlı. Tabii ki, talep ve alıcılar mevcut olduğu sürece şirketler, ülke itibarından bağımsız olarak harekete geçiyorlar. Ancak aldığınız riskler, özellikle alacaklarınızı nasıl tahsil edeceğiniz konusunda belirsizliklerin olması, pek çok CEO ve hissedarın canını sıkabilir. Bununla birlikte iyi haberler de var: tüm ülkeler, kurumsal adaleti sağlamak veuluslararası şirketlerin yerel ortamda adil muamele görebilmeleri için çaba sarf ediyorlar. İdeal olarak, özellikleuzmanların her zaman biraz alın teri dökmesi gerekiyor” dedi.
Türkiye, iflas çözmenin en zor olduğu ülkeler arasında
Bir şirketle iş yapmadan önce kredi durumunu kredibilitesini ve finansal sağlığını ölçmek, tahsilat sürecinde sorunla karşılaşmamak açısından büyük önem taşıyor. Ancak bu verilere ulaşma süreci de zor olabiliyor. Örneğin, Rusya, Suudi Arabistan, Meksika ve İtalya gibi ülkelerde işler kötüye gittiğinde şirketler ortadan kaybolabiliyor. Türkiye ve Polonya gibi ülkelerde ise şirketler ilgili düzenlemeleri kolaylıkla görmezden gelebiliyor. Euler Hermes’in de göz önünde bulundurduğu Dünya Bankası verilerine göre Türkiye’nin 10’uncu sırada yer aldığı “İş yapma kolaylığı” listesinde iş yapmanın en zor olduğu ülkelerin başında Hindistan, Arjantin, Brezilya, Endonezya ve Çin geliyor. Türkiye’nin iflas çözmenin en zor olduğu 4’üncü ülke konumunda olduğu “İflas çözme kolaylığı” listesinde ise başı çeken ülkeler Suudi Arabistan, Hindistan ve Fas.
İflas söz konusu olduğunda tahsilat neredeyse imkânsız
İflas etmiş borçlular söz konusu olduğunda mahkeme başvurusu yöntemi tercih ediliyor ancak banka hesabı boş olan borçlulardan alacakların tahsil edilmesi imkânsızı başarmayı gerektiriyor. Son on yılda mahkemeye gidilmesine alternatif olarak daha verimli olacağı düşünülen yöntemler geliştirildi. Bunlar arasında iflas eden şirketin varlıklarının sınırlı olsa da nakit elde etmek üzere satılması yer alıyor ancak Suudi Arabistan, Hong Kong, Malezya, Çin, Rusya, Macaristan, Polonya, Arjantin ve Şili gibi ülkelerde bu yöntem uygulanmıyor. Sonuç olarak, iflas eden şirketler söz konusu olduğunda alacaklarını güvence altına almayan şirketlerin borçlarını tahsil etme oranının yüzde 5 ve 10 arasında olduğu görülüyor.
Dünya Bankası verilerine göre prosedür maliyeti en düşük olan ilk 10 ülke Norveç, Singapur, Japonya, Belçika, Finlandiya, Danimarka, Hollanda, Yeni Zelanda, Kore ve İsviçre. Diğer yandan, maliyeti en yüksek olan ilk 10 ülke ise Tayland, İsrail, Suudi Arabistan, İtalya, Çin, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Slovakya, Fas ve Meksika.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder