24 Haziran 2010 Perşembe
(ALUMİNYUMLU) DEODORANT
23 Haziran 2010 Çarşamba
OKUYORUM, 23.6.10
Avrupa'nın güvenliği Şemdinli'den başlar
Avrupa bunu biliyor mu? İsrail gibi anlatma imkanı var mı, yok mu?İşte bütün mesele bu.
Bu ölümün cezası yok!
21 Haziran 2010 Pazartesi
OLAN BİTEN
Masanın üstünde ne var yani? Söyleyemiyor, dilinin altındaki bakla şişiyor şişiyor ama söyleyemiyor.
Aslında küçücük çocuklar bile biliyor ama yazarlar, düşünürler, profesörler söyleyemiyorlar. Niye söylemiyorlar, çünkü Türk halkı hazır değil bunlara. Şartlar daha olgunlaşmadı.
........
B. Akbaş
http://www.varanhaber.com/yazar.asp?yaziID=4218
____________________________________________________
.....
Bu süreçte hükümete yöneltilecek eleştiri, açılımı neden başlattığı değil, cesaret gösterdiği halde neden sonuca götüremediğidir.
İkinci olarak da, sivilleşmenin gereği olarak askeri mücadeleyi sivil denetimi altına alamamış olması eleştirilebilir.
Ama bütün bunların terör saldırılarının artma sebebi gösterilmesi yine gerçek olmaktan uzaktır.
......
Erhan Başyurt
http://www.bugun.com.tr/kose-yazisi/106383-cevabi-aranmasi-gereken-esas-soru-makalesi.aspx
20 Haziran 2010 Pazar
SAVAŞ, ....... ARKASINDAKİLERLE
Bölücü teröristler Genelkurmay'ın 'terör saldırıları artacak' dediğinin gecesi saldırdı; 9 şehit, 20'ye yakın yaralı. Terör örgütü askerin istihbaratını doğruladı. Ardından mayınlı pusu ve 2 şehit daha... | |
Ateş düştüğü yeri değil, bütün ülkeyi yaktı. Herkesin ortak sorusu; bu gidiş nereye? Tamam, 'teröre teslim olmayacağız da' şehit haberleri ne zaman son bulacak? Birkaç gün arayla gelen bir veya iki şehit haberlerini kanıksamıştık. Ancak bir güne sığan 10 şehit haberi, Türkiye'nin üzerine kara bulut gibi çöktü. Moraller bozuldu. Suratlar asıldı. Sokaktaki insan soruyor: Nereye gidiyoruz? Saldırıların istihbaratını alıyoruz da neden engelleyemiyoruz? Tatmin edici cevap yok. Zamanlamaya bakar mısınız?.. Dış politikada Türkiye sıkıntılı bir sürecin içinde... İsrail'le yaşadığımız kriz iyice ağırlaştı. İlişkilerimizin kopması an meselesi. Bugünlerde ABD ile de problem yaşıyoruz. Washington'la İran yüzünden ayrı düştük. Terör örgütü, Türkiye'nin dışarıda sıkıştığı bir dönemde vurdu. Acıyla uyandığımız günün sabah saatlerinde Balıkesir Edremit Havaalanı'nın açılışı için yoldayız; Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'le birlikte. Yıldırım'ın canı sıkkın, 'Haberler üzücü ama teröre karşı dik durmalıyız. Sarsılmamalıyız.' diyor. Yolculuk boyunca ne havaalanının bölge için önemini konuşabiliyoruz, ne de yargıdaki gelişmeleri... Oysa Körfez yıllardır bu havaalanının özlemi içindeydi. Pist kısa olduğu için yolcu uçakları inemiyordu. Hükümet el attı, eksiklikleri giderdi. Ve iki bakan dün resmî açılışı yaptı. Ulaştırma Bakanı Yıldırım topluluğa birlik beraberlik mesajı verdi. Temmuz ayının başında Ankara ve İstanbul'dan uçuşların başlayacağını müjdeledi. Terörle mücadelenin koordinasyonundan sorumlu Cemil Çiçek'le uçakta terör saldırılarını konuşuyoruz. Çiçek sözlerine başlarken 'Terör eylemleri neden şimdi arttı?' diyerek kanlı saldırıların zamanlamasına dikkat çekiyor. 'Terörün uluslararası politikaların parçası' olduğuna dikkat çekiyor: 'Amaç da Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak, huzuru bozmak ve belli siyasi hedefler elde etmek...'. Çiçek, PKK'nın dünyada en fazla destek gören terör örgütü olduğunu vurguluyor. Açıkça adres vermiyor ama örgütün bazı Avrupa ve bölge ülkelerinden lojistik, himaye, silah, para ve eğitim desteği gördüğünü anlatıyor. Başta Reşadiye ile başlayan İskenderun'la zirveye çıkan eylemler olmak üzere... Güneydoğu'nun sarp dağlarında mayınlı tuzaklar ve karakol saldırılarıyla tırmanan kanlı saldırılar da... Devlet bir dış gücün ayak izlerine rastladı mı? Çiçek'in cevabı manidar: 'Hiçbir terör örgütü dış destek almadan bir hafta yaşayamaz, eylem yapamaz'. Yani? PKK terör örgütü dış dinamiklerin desteğiyle ayakta duruyor. Çiçek soruyor: 'Birçok ülke PKK'yı terör örgütü olarak ilan ederken neden bir tek örgüt mensubunu yargılamadı veya Türkiye'ye teslim etmedi?' Günün birinde kullanmak için mi? Maalesef, evet. Çiçek 'Örgütün arkasındaki güçlerle mücadele ediyoruz.' diyor. Bu güçler kim mi? Cevap ilginç; 'Bunların bazıları aynı ittifak içinde yan yana durduğumuz ülkeler. PKK'nın arkasında tek bir güç yok. Öcalan örgütü, örgüt Öcalan'ı, her ikisini de başka ülkeler kullanıyor'. Bundan sonra açılımın nasıl yürüyeceği de soru işareti. Çiçek, 'Açılımın temeli demokratikleşmedir. Teröre rağmen bu devam edecek. Geri adım atılmayacak.' diyor. Terör örgütünün eylemleri yorumlanırken Başbakan Erdoğan'dan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na kadar 'taşeron vurgusu' dikkat çekici. PKK'nın Kürt halkına hizmet etmediği ortada... Kime hizmet ettiğini de tahmin etmek zor değil. İç veya dış kaynağı ne olursa olsun Türkiye artık bu kanlı teröre son vermeli. Her kullanılan şeyin son kullanım tarihi vardır. Bu da ancak Türkiye'nin bütün ağırlığını koymasıyla mümkün.. Mustafa Ünal'ın yazısı 20 Haziran tarihli Zaman Gazetesi'ndeki yazısı _________________________ Genelkurmay'dan tatmin edici açıklama yapmasını bekliyorum? |
19 Haziran 2010 Cumartesi
BİZ ŞİMDİ ÖLDÜK
Cumartesi sabahı…
Ben şimdi uyandım.
İstanbul‘da güzel bir hava… İzmir‘de pırıl pırıl bir gökyüzü…
Ben şimdi uyandım…
Sen şimdi Ankara‘da bir hafta sonu programı yapıyorsun.
Bir cumartesi sabahı uyandık.
Gazeteler, kahve, çay.. Bir gün, bir hayat önünde…
Şimdi uyandık…
Ben aslında şimdi öldüm… Ve şimdi Hakkâri’de, Şemdinli’de onlar uyanamadı.
11 şehit haberi Doğan Haber Ajansı’ndan önüme düşünce bende düştüm…
Biz bir cumartesi sabahı şimdi uyandık…
Onlar Hakkâri’de şimdi öldüler…
Biz şimdi öldük…
Toprağın altında 35 bin vatan evladı şimdi bir daha öldü.
Zaman öldü…
11 vatan evladı şehit düştü.
Mesela sen şimdi uyanıyorsun…
Ve henüz bilmiyorsun onlar nasıl uyanamadılar…
Dağın başındaki karakolda uykunun en masum derinliğinde roket mermileri kavurdu ranzaları…
Kalkabilen kalktı, nöbetteki Mehmet rastgele ateş etti.
Zaten ihanetle pusunun kol kola gezdiği o coğrafyada düello arayamazsın, şövalye bulamazsın.
Olsa olsa sabaha karşı kahpeliğin tetiğini çeken pusucuları bulursun.
İşte saat 11.00′e geliyor..
Bir cumartesi sabahı..
Sen şimdi kahvaltıdasın…
Belki de hiçbir şeyden haberin yok…
Karadeniz’de bir balıkçı ağlarını çekiyor…
Denizli’de bir dokuma tezgâhı henüz işlemeye başlıyor…
Bursa’da bir baba çocuğunu götürmek için sinemaları araştırıyor…
Bir anne ertesi günkü doğuma hazırlanıyor..
Biz şimdi bilmiyoruz… Nasıl öldük farkında değiliz…
Bir ayda 50′ye yakın şehit verdik.
Herkes soruyor: Ne oldu da yeniden başladı?
Bitmedi ki kardeşim… İki yıllık bu sessizlik, iki yıllık beklenti, silahsız çözüm hazırlıkları…
Hatırlayın ABD‘den gelen Bay Koordinatörü..
Hatırlayın bizim koordinatör Edip Başer’in atanmasını..
Televizyon haberleri, manşetler…
‘Bitti, bitiyor, eziyoruz, sıkıştırdık, parasal kaynaklarına giriyoruz’
İşte sınır ötesi harekat..
Gece Kuzey Irak‘ta yürüyen komandolar..
Boş dağları bombalayan jetler…
Genelkurmay‘ın yaptığı ”ABD ile istihbarat paylaşıyoruz. Uyumluyuz” açıklamaları..
Sonra sessizlik.
Demokratik açılım.
İki yıl süren dağdan indirme projesi.
Ama olmadı işte.
Habur’dan giriş yapan teröristleri otobüslerin üstüne alıp terörist kıyafetleri ile selamlattırınca olmadı işte kardeşim…
Sen cumartesi sabahı uyandın..
Soruyorsun: Nasıl bitecek bu? Neden yine başladı?
Böyle bitmiyor işte kardeşim.
Sabah uyanıyoruz…
Aslında uyanamıyoruz…
Çünkü onlar uyanamıyor…
İşte 11 vatan evladı daha uyanamadı.
Ben nasıl uyanırım, sen nasıl uyanırsın.
Biz niye bir türlü uyanamıyoruz.
FATİH Çekirge
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/15073795.asp?gid=373
ÜZÜLME, NASILSA YİNE UNUTURUZ
Söylenecek çok şey var...
Sözün bittiği yer...
Yıllarca konuşulmuş, hala konuşuluyor...
Değişen bir şey yok...
Demekki?
Yani...
Sonuç;
1..Kimse görevini yapmamış, yapmıyor....
2..Herkes görevini yaptı, ama!!!
3..Görevini yapmak, Vatanını savunmak (doğru değil mi?)...
4..Hala farkında mıyız, farkında mısınız..
5..Unutun gitsin, unutabilirsen eğer...
6..Konuşuyoruz ama boş...
Bu şıklardan veya rakamlardan hangisi doğru?
Son 7 günde en çok okunanlar
-
Anadolu'da Aşiretler ' in Yeni Basımı ÇIKTI ! Bu eserin ana kaynağını, 1453 ilâ 1650 yılları arasına ait Osmanlı tahrir defte...
-
2012 Londra Olimpiyatları hazırlık ve çalışanların durumuyla ilgili bir çok tartışmalara sahne olmasına rağmen, spor karşılaşmaları ola...
-
Trafikteki yaklaşık 5 milyon LPG’li araç için sevindirici haber Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ge...